“Yaşamak, sadece var olmak değil; haksızlıklara, çürümeye ve unutuşa karşı direnmek, insan onurunu savunmaktır.”
Her çağın kendine özgü sınavları vardır. İnsan, doğduğu andan itibaren yalnızca nefes almakla değil, nefes aldığı dünyaya karşı duruşuyla var olur. Çünkü yaşamak, edilgen bir kabulleniş değil; direnişin ta kendisidir.
Toplumun çürümesine, değerlerin yozlaşmasına, haksızlıkların ve hukuksuzlukların sıradanlaşmasına karşı direnmek; bireyin ve toplumun onurudur. Adaletin, hukukun, insanlığın ayaklar altına alındığı yerde susmak, varoluşu inkar etmektir. Direniş, sadece sokaklarda yükselen bir ses değil, kalemin, sanatın, düşüncenin ve emeğin de direnişidir.
Yaşamın özünde direnmek vardır. Çünkü insan, her yeni günde yeniden üretir, yeniden var olur. Direniş, bastırılmış ve unutulmuş değerleri bilince taşıyan bir yaratım sürecidir. Sanat, edebiyat, müzik, felsefe ve düşünce hep bu direnişten doğar.
Bügün bize düşen, umudu diri tutmak, uyuyan insanları uyandırmak ve onurlu bir yaşam için mücadele etmektir.Çünkü yaşama;k mücadele etmektir, direnmek ve yeniden var olmaktır.
“Unutmayalım: “Direniş yoksa yaşam da yoktur.”
Ne güzel ifade etmiş ünlü düşünür Albert Camus;
“İnsanın özgürlüğü, kendi varoluşuna direnme cesaretinde saklıdır.”
Soruyorum ?
– Peki siz, yaşamınızı hangi direnişle onurlandırıyorsunuz?
Dostça selamlarımla,
Kamil Kopuz
Kkopuz53@gmail.com
The post Yaşamak Bir Direniştir first appeared on Hollanda Haberleri.