UNUTULAN NEZAKETİN AĞIR SESSİZLİĞİ

1 gün önce 44

 

Bir ülke düşünün…

Sokaklarında, meclisinde, ekranlarında insanların birbirine hitap ederken kullandığı kelimeler, artık nezaketten değil; öfkeden, hakaretten besleniyor. Güzel ülkemde, insan olanın ağzına almaya çekineceği sözler, ne yazık ki gündelik hayatın dili hâline geldi.

Ne oldu bize?

Bir zamanlar “efendim” diye başlayan cümleler, yerini “sen kimsin?”le başlayan öfkelere bıraktı. Bir zamanlar ahlak, adalet, hukuk, kibarlık ve zarafetle süslenen konuşmalar, bugün alay ve hakaretle gölgeleniyor.

Oysa insanı insan yapan yalnızca aklı değil, aynı zamanda dilidir. Dil, bir toplumun aynasıdır. Dil bozuldu mu, ahlak da yara alır; adalet de, hukuk da. Nezaketle konuşmak artık şaşkınlık uyandırıyorsa, asıl şaşkınlık duyulması gereken yer işte tam burasıdır.

Unutulmamalıdır ki nezaket güçsüzlük değildir; tam tersine, medeniyetin ta kendisidir. Güzel söz, yalnızca kulağa değil; kalbe de dokunur. Kalbi inciten söz, yalnızca karşıdakini değil, tüm toplumu zehirler.

Şimdi belki de en çok ihtiyacımız olan şey, birbirimize yeniden insan gibi hitap edebilmek… Çünkü nezaketin unutulduğu yerde, insanlık da ağır ağır sessizliğe gömülür.

“Nezaket kaybolduğunda, insanlık da çürümeye başlar.”

Ve ölümsüz liderimiz Atatürk’den ;

“ Bir millette, özellikle bir milletin iş bаşındа bulunаn yöneticilerinde özel istek ve çıkаr duygusu, vаtаnın yüce görevlerinin gerektirdiği duygulаrdаn üstün olursа, memleketin yıkılıp kаybolmаsı kаçınılmаz bir sondur ”.

Sаygısızlığın, sаldırının küçüğü, büyüğü yoktur. Sаmimiyetin lisаnı yoktur.

Dosça selamlarımla,

Kkopuz53@gmail.com

 

 

 

 

 

The post UNUTULAN NEZAKETİN AĞIR SESSİZLİĞİ first appeared on Hollanda Haberleri.

Makalenin tamamını oku