Siyasetin kör noktalarına rağmen…

1 gün önce 11

Son haftalarda Avrupa sokaklarında yankılanan kalabalık sesler, sadece bir coğrafyanın değil, insanlığın ortak vicdanının sesi oldu.. Vicdan sahibi olanlar zaten bunu yüreklerinde hissederler.

Özellikle Hollanda’da 100 bin kişilik bir yürüyüşle dile gelen bir büyük protesto, Gazze’de yaşananlara karşı yükselen güçlü bir “dur” çağrısıydı. İnsanların, uzak bir coğrafyada yaşanan kahredesi bu acıya kayıtsız kalmadı. Ellerinde pankartlarla, yüreklerinde umutlarla yürüdüler, yürüdüler, yürüdüler.

Vicdanın sessizliği bozduğu yer: Avrupa’dan Gazze’ye uzanan dalga dalga, devasa bir ses, özgürlüğün, yalnızca doğuştan gelen bir hak değil; aynı zamanda korunması gereken bir insanlık onuru olduğunu karşı olanların adeta yüzüne fırlattı.

İşte bu hak ve bu ses, dünyanın neresinde olursa olsun çiğnendiğinde,  aynı anda yükselmeli ve aynı anda ayağa kalkmalıdır.

Bir kez daha duyun!

Kapamayın kulaklarınızı

Gazze’de çocuklar ölüyor.

Doğu Türkistan perişan.

Aileler parçalanıyor.

Temel yaşama hakkı—barınmak, beslenmek, eğitim almak—ayaklar altına alınıyor.

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde düzenlenen protestolar, bu temel hakların ihlaline karşı duyulan derin bir rahatsızlığın yansımasıdır ve duruma siz ey kulak tıkayanlar!

Bilin ki bu insanlar sadece siyasi mesajlar vermiyor; aynı zamanda bir haykırışta bulunuyorlar: “Çocuklar ölmesin!” Çünkü kim olursa olsun, nerede yaşarsa yaşasın, bir çocuğun korkuyla gözyaşı dökmesi tüm insanlığa kaybettirir.

Bunu haykırıyorlar size.

Kaybedenlerden olmayın!

Tarih sizi utandırmasın.

Geleceğiniz size hesap sormasın.

İşte Hollanda’daki bu büyük yürüyüş te bu yüzden önemliydi.

100 bin kişinin aynı anda “Yeter artık” demesi tam da yukardaki satırlar için aslında. Farklı dillerde, farklı kültürlerde, farklı inançlarda ama ortak bir duyguyla; ‘Adalet, illa da adalet istiyoruz’ un çığlığı.

Dünyanın ve özellikle Avrupa’nın bu insanlık dışı olaylara tepkisi, sadece Gazze için değil, tüm mazlumlar için bir umut olabilir. Bu gösteriler, siyasetin kör noktalarına rağmen halkların hâlâ duyarlı olduğunu gösteriyor. Siyasetçiler sessiz kalabilir, ama halklar kalmıyor. Ve bu, tarihin gidişatını değiştiren en güçlü etkenlerden biridir.

Ve sonuçta herkesin kendi toprağında, kendi evinde huzurla ve güvenle yaşama hakkı vardır. Din, dil, ırk fark etmeksizin herkesin en doğal hakkıdır bu. Birbirimizi sevmeye, anlamaya ve yaşatmaya ihtiyacımız var. Özgür, adil ve sevgi dolu bir dünya için mücadele etmek hepimizin görevi.

Çünkü bazı şeyler evrenseldir: Barış, vicdan ve insanlık.

Muhabbetlerimle,

Siyasetin kör noktalarına rağmen… yazısı ilk önce Ufuk Media üzerinde ortaya çıktı.

Makalenin tamamını oku