Hollanda, Ukrayna Barış Sürecinde Kilit Rol Üstleniyor

Hollanda, Fransa ve Birleşik Krallık ile birlikte Avrupa’nın Ukrayna’da barışı sağlama çabalarında daha büyük bir rol üstlenmeye hazırlanıyor. Başbakan Dick Schoof, Londra’daki zirve sonrası yaptığı açıklamada, Hollanda’nın bu sürecin yönetiminde yer alacağını belirterek, “Eğer masada olmazsanız, sürecin nasıl şekillendiğini bilemezsiniz” dedi.

Birleşik Krallık ve Fransa, Avrupa’nın Ukrayna barış sürecindeki ana aktörleri olarak öne çıkıyor. Bu iki ülke, süreci şekillendirmek için belirli müttefiklerini de karar alma mekanizmasına dahil etmeye başladı. Hollanda’nın da bu grupta yer alması, ülkenin diplomatik gücünü artırırken, Avrupa’nın genel stratejisinde de etkili olmasını sağlayacak.

Başbakan Schoof, Avrupa’nın ABD’nin desteği olmadan bir barış anlaşmasına ulaşamayacağını vurguladı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin de belirttiği gibi, Washington’un sürece dahil edilmesi kritik bir unsur olarak görülüyor. Ancak ABD desteğinin sağlanabilmesi için Avrupa’nın somut adımlar atması gerekiyor. Bu adımlar arasında savunma harcamalarının artırılması ve askeri malzeme tedarikinde daha güçlü bir iş birliği bulunuyor.

Hollanda hükümeti, ordu kapasitesini ve askeri ekipmanların durumunu gözden geçiriyor. Schoof, ülkesinin Rusya’yı bir saldırgan olarak gördüğünü ve kalıcı bir barış anlaşmasının ancak Moskova’nın gelecekte Ukrayna’yı tekrar işgal etmesini önleyecek şekilde sağlanabileceğini belirtti. Ancak Hollanda’nın Ukrayna’da barış gücü olarak asker gönderme konusunda henüz net bir karar almadığını ve bu konunun askeri planlamalar tamamlandıktan sonra değerlendirileceğini ifade etti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, zirvede ABD ile ilişkilerini yeniden güçlendirme çağrısıyla karşılaştı. Geçtiğimiz günlerde eski Başkan Donald Trump ile yaşanan gerilim sonrası, Zelenski’nin Washington ile ilişkilerini yeniden inşa etmesi gerektiği belirtiliyor. Hollanda ve diğer Avrupa liderleri, sürecin ilerleyebilmesi için Zelenski’nin ABD ile mutabakata varmasını şart olarak görüyor.

Hollanda’nın sürece dahil olması, ülkenin diplomatik etkisini artırırken, Avrupa’nın Ukrayna politikalarında da daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacak. Ancak barış planının başarılı olabilmesi için Avrupa’nın hem ABD desteğini sağlaması hem de askeri ve siyasi alanda daha kararlı bir duruş sergilemesi gerekecek.