Hollanda'da ırkçılığa uğrayan genç futbolcu sayısında ciddi artış olması endişe vermeye başladı

Hollanda'da ırkçılığa uğrayan genç futbolcu sayısında ciddi artış olması endişe vermeye başladı Hollanda Futbol Federasyonu’nun (KNVB) elindeki ırkçılık kayıtları, sahadaki gerçek tabloyu yansıtmıyor. Kamu yayıncısı NOS’un 36 genç futbolcuyla yaptığı görüşmeler, amatör futbolda ırkçılığın sanılandan çok daha yaygın olduğunu ortaya koydu. Oyuncuların aktardığına göre, yalnızca geçen sezon boyunca 140’tan fazla ırkçı olay yaşandı. “Her Maçta Hakaret Duyuyoruz” Genç futbolcuların büyük bölümü, ırkçı sözlerin genellikle rakip oyuncular ve seyircilerden geldiğini belirtti. Bazıları ise her hafta, hatta bir maçta birkaç kez hedef olduklarını anlattı. KNVB, bu hikâyeleri “dehşet verici” olarak nitelendirdi. Utrecht’teki Elinkwijk kulübünün kızlar takımı, en çok olumsuz deneyim yaşayan gruplardan biri. Oyuncular, başörtüsü taktıkları için sık sık hakarete uğradıklarını söylüyor. Bir maçta bir oyuncunun başörtüsü çekildi, bazılarının anneleri ise seyirciler tarafından plastik şişelerle saldırıya uğradı. Bazı vakalarda ırkçı ifadeler yalnızca rakiplerden değil, kendi takım arkadaşlarının ebeveynlerinden bile geldi. 16 yaşındaki Çin kökenli bir oyuncuya “Hiç yarasa ya da köpek yedin mi?” diye sorulduğu belirtildi. Bildirim Sayısı Gerçeği Yansıtmıyor KNVB verilerine göre 2024/2025 sezonunda ayrımcılıkla ilgili 230 bildirim alındı. Ancak bu sayı, 800 bin maç ve 67 bin takımın oynadığı bir sezonda oldukça düşük kalıyor. Federasyon, bu konuda “büyük bir alttan bildirim eksikliği” olduğunu kabul ediyor. Sorunu azaltmak için geliştirilen mobil bildirim uygulaması üzerinden ise yalnızca 40 başvuru yapıldığı açıklandı. KNVB, “Discriminatie = Kansloos (Ayrımcılık = Şanssızlık)” adlı bir farkındalık kampanyasıyla futbol dünyasında bilinci artırmayı hedefliyor. “Şikâyet Etmek Enerji Kaybı” Görüşmeye katılan gençlerin hiçbiri yaşadıkları olayları kulüp yönetimine ya da federasyona bildirmemiş. “Bir şey değişmiyor,” diyor Elinkwijk’ten 18 yaşındaki bir futbolcu; “Karşılık verirsen hemen ‘Türkler ve Faslılar agresif’ derler. O yüzden susuyorum.”Bir başka oyuncu ise şikâyetin sonuçsuz kaldığını vurguluyor ve “Enerji kaybı. Kimse bir şey yapmıyor.” diyor. Sahadan Öte Bir Sorun Genç futbolcular, ırkçılığın sadece futbolda değil, günlük yaşamda da karşılarına çıktığını söylüyor. Futbolun duygusal bir temas sporu olması, bu tür tepkilerin daha görünür hale gelmesine yol açıyor. Geçtiğimiz ay profesyonel ligde Willem II oyuncusu Samuel Bamba, deplasmanda SC Cambuur taraftarlarının “maymun sesleri”yle karşılaşmıştı. Bu olay, genç futbolcularla yapılan görüşmelerin de çıkış noktası oldu. Birçok genç, Real Madridli Vinícius Júnior’un ırkçılığa karşı mücadelesinden ilham aldığını söylüyor: “Vinícius ağladı ama susmadı. Biz de susmamalıyız.” şeklinde tepki verdiler. “Buzdağının Görünen Kısmı” Uzmanlar, açıklanan verilerin yalnızca buzdağının görünen kısmı olduğunu vurguluyor. Gerçek olay sayısının, resmi bildirimlerin çok üzerinde olduğu düşünülüyor. Amatör futbol sahaları, gençler için artık sadece bir oyun alanı değil; aynı zamanda ırkçılıkla mücadele edilen bir alan haline gelmiş durumda.