Hollanda'da üçüncü nesilden 60 Türk gencin hikayesi kitaplaştı

1 ay önce 24

Hollanda'da üçüncü nesilden 60 Türk gencin hikayesi kitaplaştı Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da Türk göçünün 60'ıncı yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte "Üçüncü Kuşakla Konuşmalar" adlı kitabın tanıtımı yapıldı. 1960'lı yıllarda ülkeye gelen ilk Türklerin çalıştığı tarihi NDSM Tersanesi'nde gerçekleşen tanıtımda dört kuşak Türkler bir araya gelerek, duygulu anlar yaşandı. Hollanda'da üçüncü nesilden 60 Türk genci ile yapılan söyleşilerin yer aldığı kitap, 400 sayfadan oluşuyor. Amsterdam Türkevi Araştırmalar Merkezi'nin işgücü anlaşmasının 60'ıncı yılı dolayısıyla hayata geçirdiği dört projeden biri olan, "Üçüncü Kuşakla Konuşmalar" isimli kitabın yazarlığını ise akademisyen Mustafa İyi ile Bahar Cebe yaptı.  Amsterdam Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör, kitabın tanıtımı etkinliğimde yaptığı konuşmada, terihi tersanede düzenlenen kitap tanıtım etkinliğini,  "Geçmişle geleceği buluşturan çok anlamlı bir etkinlik" olarak niteleyerek şunları söyledi.: BU KUŞAK ARTIK GÖÇMEN DEĞİL "Bu kitabı hazırlamak için üçüncü nesil Türklere bir çağrıda bulunduk. Amacımız, yalnızca bireysel hikâyeleri kayda geçirmek değil, aynı zamanda bu topraklarda doğmuş, büyümüş, kök salmış bir neslin nasıl düşündüğünü, ne hissettiğini ve nereye doğru yol almak istediğini anlamaktı. Türkiye ile Hollanda arasında 1964 yılında imzalanan işgücü anlaşmasının 60’ıncı yılı vesilesiyle başvuranlar arasından 60 kişiyi seçtik. Her biri kendi sesiyle, kendi üslubuyla bizlere içtenlikle hikâyesini anlattı. Bu anlatıları titizlikle derleyen, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Araştırma Görevlisi M. Mustafa İyi beyefendiye huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Kendisi büyük bir emekle ve özenle bu kitabın derlemesini yaptı ve ortaya bugünkü gibi güçlü bir çalışma çıktı. Ve işte şimdi, bu kitabın tanıtımı için seçilen 60 kişinin 30’u aramızda. Burada, bu tarihi mekânda, NDSM Tersanesi’nde… Bir zamanlar dedelerinin, çalıştığı bu alanda, bugün onların torunları konuşuyor, düşünüyor, hatırlıyor. HEM HOLLANDA'YA HEM TÜRKİYE'YE AİT HİSSEDİYOR Bugün sadece bir kitap tanıtmıyoruz. Bugün, dört kuşağın aynı mekânda, aynı amaç etrafında birleştiği bir anlam inşa ediyoruz. Bu kitap, üçüncü kuşağın sadece konuşmaları değil; aynı zamanda bir aidiyet, bir direnç, bir umut manifestosudur. Gençlerin anlattıklarından çok şey öğrendik. Onların kimliklerini nasıl tanımladıkları, nasıl mücadele ettikleri, neleri yadırgadıkları, neleri benimsedikleri bizlere çok şey söylüyor. Gördük ki, bu kuşak artık yalnızca “göçmen” değil. Bu kuşak kendini, hem Hollanda’ya hem Türkiye’ye aynı anda ait hissediyor. Bazıları diyor ki: “Artık Türkiye’ye gömülmek istemiyorum. Oğlum burada büyüyor. Onun koştuğu topraklar benim de toprağım.” İşte bu cümle bile başlı başına bir dönüşümün kanıtı. KÖKLER, DİRENİŞLER VE EN ÖNEMLİSİ SESLER Kitapta aktarılan hikâyeler sadece bireysel deneyim değil, bir toplumun Avrupa’daki kolektif hafızasına ışık tutan belgeler niteliğindedir. Türkevi Araştırmalar Merkezi olarak, bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Bu kitap, geleceğe kalacak. Yarın, dördüncü ve beşinci kuşaklar geriye dönüp baktığında, bu sayfalarda sadece hikâyeleri değil, köklerini, direnişlerini ve en önemlisi seslerini bulacaklar" ifadelerini kullanarak katılımcılara ve kitapda emeği geçen herkese teşekkür ederek, kitabın ilk baskısını Hollanda'da Türk toplumunda büyük emeği olan, birinci nesilden İbrahim Görmez'e verdi.   
Makalenin tamamını oku