Hollanda’da Tartışmalı Yasa Tasarısı: Türkiye Seçimlerine Yeni Kısıtlama
Parlamentoda Onaylanan Tasarı Türk Toplumunu Hedef Alıyor
Lahey – Hollanda Parlamentosu’nda perşembe gecesi onaylanan bir yasa tasarısı, Türkiye’de yapılacak seçimlerde yurtdışı oy kullanma prosedürlerini kökten değiştirecek. D66 ve VVD’nin önerdiği ve Partij voor de Dieren’in desteklediği tasarıya göre, Türk seçmenlerin büyük kongre merkezlerinde oy kullanması yasaklanıyor ve sadece elçilik veya konsolosluk binalarında ya da posta yoluyla oy kullanma hakkı tanınıyor.
RAI Olayları Gerekçe Gösterildi
Tasarının hazırlayıcıları, 2023 Mayıs ayında Amsterdam RAI’de yaşanan olayları gerekçe olarak öne sürüyor. 7 Mayıs 2023 tarihinde, Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimlerinin son günü RAI’de yaklaşık 300 kişinin karıştığı bir arbede yaşanmış, iki kişi yaralanmıştı. Polis, durumu kontrol altına almak için köpek timleri ve Mobiele Eenheid (çevik kuvvet) dahil büyük güçlerle müdahale etmek zorunda kalmıştı.
Ancak eleştirmenler, tek bir olayin tüm Türk topluluğunu cezalandırmak için kullanıldığını savunuyor. Hollanda polisi o dönemde yaptığı açıklamada, organizasyondan sorumlu olmadığını, sadece kamu düzeni bozulduğunda müdahale ettiğini belirtmişti.
Çifte Standart İddiası
Yasa tasarısına karşı çıkanlar, bunun açık bir ayrımcılık örneği olduğunu vurguluyor. Hollanda’da yaşayan İtalyan, Polonyalı, Rumen ve diğer Avrupa ülkesi vatandaşları kendi ülkelerinin seçimlerinde büyük salonlarda ve kongre merkezlerinde sorunsuz şekilde oy kullanabilirken, sadece Türk seçmenlerin bu haktan mahrum bırakılması eleştiriliyor.
“Bu karar, küçük bir olayı bahane ederek bütün bir topluluğu damgalıyor” diyen Türk toplum temsilcileri, aynı mantıkla hareket edilseydi, Hollanda’da yaşanan herhangi bir olumsuz olayın ardından tüm Hollandalıların haklarının kısıtlanması gerektiğini ironik bir şekilde ifade ediyorlar.
Uygulamada Yaşanacak Sorunlar
Tasarı yasalaşırsa, yaklaşık 500.000 Türk kökenli Hollanda vatandaşı ve Hollanda’da ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ciddi sorunlarla karşılaşacak:
Elçilik ve Konsolosluklarda:
– Yığılma ve uzun kuyruklar
– Sınırlı fiziki alan nedeniyle binlerce kişinin oy kullanamaması
– Güvenlik endişeleri
– Yaşlı ve engelli seçmenlerin erişim zorluğu
Posta Yoluyla Oy Kullanmada:
– Oy pusulalarının zamanında ulaşmaması riski
– Seçmen güvenliği konusunda şüpheler
– Teknik aksaklıklar ve kayıp oy pusulaları
Türk Toplumundan Tepkiler
Hollanda’daki Türk sivil toplum örgütleri, tasarıya sert tepki gösteriyor. Bir toplum lideri şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizi sanki ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorlar. Diğer tüm ülke vatandaşlarına tanınan bir hak, bizden alınıyor. Bu, Hollanda’nın övündüğü eşitlik ve demokrasi ilkeleriyle çelişiyor.”
Clingendael Enstitüsü’nün yaptığı araştırmalar, Türk kökenli Hollanda vatandaşlarının önemli bir kısmının Türkiye rejiminden rahatsız olmasına rağmen, bu tür kısıtlayıcı politikalar nedeniyle kendilerini güvensiz hissettiklerini gösteriyor. Tasarı, bu duyguları daha da derinleştirecek görünüyor.
Hukuki ve Diplomatik Boyut
Hukukçular, bu tasarının uluslararası hukuk ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından sorunlu olabileceğini belirtiyor. Tek bir etnik veya ulusal gruba yönelik ayrımcı uygulama, eşitlik ilkesini ihlal edebilir.
Ankara’dan henüz resmi bir tepki gelmemiş olsa da, diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Türkiye Dışişleri Bakanlığı konuyu yakından takip ediyor. Tasarının yasalaşması halinde, diplomatik protestolarda bulunulması bekleniyor.
Diğer Ülkelerdeki Duruma Bakış
Avrupa’nın pek çok ülkesinde, yurtdışı seçmenler kongre merkezleri, spor salonları ve büyük kamu binalarında sorunsuz şekilde oy kullanabiliyor. Almanya, Fransa, Belçika gibi ülkelerde Türk seçmenler için organize edilen oy kullanma merkezlerinde ciddi sorunlar yaşanmıyor.
2023 seçimlerinde Hollanda genelinde:
– Amsterdam (RAI, sonraki seçimde Rhone Events & Congrescenter)
– Den Haag
– Deventer
– Eindhoven
şehirlerinde büyük merkezlerde oy kullanılmıştı. Bu merkezler, yüz binlerce seçmenin düzenli şekilde demokratik haklarını kullanmasını sağlamıştı.
Siyasi Arka Plan
D66 ve VVD’nin bu tasarıyı öne sürmesi, Hollanda’daki siyasi atmosferle de ilişkilendiriliyor. Her iki parti de göç konusunda sertleşen bir tutum sergiliyor. 2023 Hollanda seçimlerinde, göç ve entegrasyon konuları en önemli başlıklar arasındaydı.
Partij voor de Dieren’in (Hayvanlar Partisi) desteği ise sürpriz karşılanıyor. Genellikle insan hakları ve eşitlik konularında hassas duruş sergileyen partinin bu tasarıya destek vermesi, eleştirilere yol açıyor.
Ne Olacak?
Tasarı henüz yasa tasarısı statüsünde. Parlamentonun her iki kanadından da geçmesi ve son onayları alması gerekiyor. Ancak D66, VVD ve PvdD’nin desteğiyle önemli bir eşiği aştığı açık.
Tasarının yasalaşması halinde:
– Türkiye’nin 2029 yerel seçimleri veya daha erken yapılabilecek genel seçimlerde uygulama başlayacak
– Hollanda’daki büyük kongre merkezleri artık kullanılamayacak
– Sadece Amsterdam, Rotterdam ve Den Haag’daki Türk konsoloslukları ve La Haye’deki büyükelçilik oy merkezleri olacak
– Posta yoluyla oy kullanma sistemi yaygınlaştırılacak
Toplumsal Etkileri
Uzmanlar, bu tür kısıtlamaların uzun vadede entegrasyon süreçlerine zarar verebileceği konusunda uyarıyor. Kendini dışlanmış hisseden topluluklar, ev sahibi ülkeye karşı daha mesafeli durabilir.
Hollanda Integration Barometer’ın verilerine göre, Türk kökenli Hollandalılar zaten diğer göçmen gruplarına göre daha düşük entegrasyon skorlarına sahip. Bu tür politikalar, mevcut uçurumu daha da derinleştirebilir.
Sonuç
Becker imzalı ve “pater noster” notunu taşıyan bu tartışmalı tasarı, Hollanda’nın çok kültürlü toplum yapısında yeni gerilimlere yol açabilir. Önümüzdeki haftalarda, tasarının yasalaşma süreci yakından takip edilecek.
Türk toplumu, demokratik haklarını savunmak için yasal yollara başvurmayı ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla seslerini duyurmayı planlıyor. Hollanda siyasetinde bu konunun nasıl gelişeceği, ülkenin çoğulcu demokrasi anlayışının bir sınavı olarak görülüyor.
Haber:Nhaber.nl