Dünyada En Çok Okunan ve En Az Anlaşılan Kitap: Kur’an-ı Kerim

Şüphesiz ki dünyada en çok okunup, en az anlaşılan kitap Kur’an-ı Kerim’dir. Oysa birçok ayetinde, üzerinde düşünülmesi, akıl edilmesi ve anlaşılması gerektiği belirtilir.

Peki, anlamadığımız bir dilde okuduğumuzda bu yüce kitabı nasıl anlayacak, üzerinde düşünüp akıl edeceğiz? Bu kitabın Arapça gönderilme sebebi, bazı ayetlerde çok net bir şekilde açıklanmıştır.

Bunlardan biri Yusuf Suresi’nin 2. ayetidir:

“Şüphesiz ki akıl edesiniz diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.”

Bu ayet, Kur’an-ı Kerim’in Arapça indirilmesinin Hz. Peygamber’in içinde yaşadığı Mekke toplumunun diliyle alakalı olduğunu açıkça ifade etmektedir. Yani, dil açısından başka bir hikmeti bulunmamaktadır.

Maalesef, bu yüce kitap, anlaşılması ve yaşanması gerekirken, İslam toplumlarının çoğu için sadece mezarlıklarda, ölenler için okunur hale gelmiştir.

Oysa Allah, iman edenleri vahiy yoluyla karanlıklardan aydınlığa çıkardığını belirtmiştir. (Bakara Suresi, 257. ayet). Bu sebeple, ileriki yazılarımda bahsedeceğim Kur’an’ın isimlerinden biri de “Nur”dur.

Vahiy, başta Hz. Peygamber olmak üzere dönemin Mekke karanlığında kalmış insanları inşa etmiş ve onları Allah’ın dostları olan sahabeler yapmıştır.

Şura Suresi’nin 52. ayetinde Rabbimiz şöyle buyurur:

“İşte böylece sana da katımızdan bir ruh (Kur’an’ı) vahyettik. Sen, o kitabı ve (esasları belirlenmiş) imanı bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi (layık olanı) kendisiyle doğru yola ulaştırdığımız bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru yolu göstermektesin.”

Kur’an-ı Kerim, kıyamete kadar insan inşa etmeye devam edecektir. Bu kitabı anladıkça, birçok din algımızın hatalı olduğunu göreceğiz. Kur’an, Bakara Suresi’nin 2. ayetinde bildirildiği gibi, takva sahipleri için bir yol göstericidir. İleride bu konu üzerinde detaylı bir şekilde duracağız.

Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:

“Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir.”

Birlikte, bu köşede Kur’an’a talebe olmaya gayret edeceğiz. Kur’an ummanından damla damla gönlümüze akıtacağız.

Yazımı, Lokman Suresi’nin 27. ayetindeki şu harika beyan ile bitiriyorum:

“Yeryüzündeki ağaçlar kalem, denizler (mürekkep olsa), arkasından yedi deniz daha katılarak mürekkep olsa, bunlar tükenir; Allah’ın sözleri tükenmez.”

Bir sonraki yazıda buluşmak üzere. Allah’a emanet olun sevgili dostlar.

Bayram Tan