Borç Kıskacında Kültürümüzü Kaybetmeyelim

2 hafta önce 68

Borç yapılandırma uzmanı Fehmi Uzun yazdı:

Artan yaşam masrafları, borçlar ve cezalar sadece cüzdanımızı değil; çocuklarımızın geleceğini, evdeki huzuru ve kültürel kimliğimizi de tehdit ediyor.

Hollanda’daki Türk toplumu bugün iki ağır yük taşıyor: ekonomik sıkıntılar ve kültürel erozyon.

Birçok aile, hız cezaları, park ücretleri, yükselen kiralar ve bankalara ödenen kredilerle boğuşuyor. Borçlar büyüdükçe nefes almak zorlaşıyor. Bu sadece bir ekonomik mesele değil; mutfaktaki tencerenin kaynamaması, çocukların gözünde beliren kaygı, eşler arasındaki sessiz çatışmalar demek.

 Borç, sadece mali bir sorun değil; aynı zamanda aile huzurunu ve kültürü aşındıran görünmez bir düşmandır.

Maddi sıkıntı yaşayan aileler ilk olarak eğlenceden, tatilden, kültürel faaliyetlerden kısıyor. Çocuklarının Türkçe kursunu erteliyor, hafta sonu kültür etkinliğine gitmiyor. Böylece fark etmeden en kıymetli mirasımızdan, dilimizden ve kimliğimizden tasarruf etmeye başlıyoruz.

 Kaybolan dil ve kimlik, bir daha kolay kolay geri gelmez.

Borç baskısı sadece kültürü değil, aile huzurunu da zedeliyor. Maddi yük arttıkça:
– Eşler arasında tartışmalar çoğalıyor,
– Çocuklar evde kaygıyı hissediyor,
– Aileler sosyal çevresinden uzaklaşıyor.

Yapılan araştırmalar, borçlu ailelerin çocuklarında okul başarısının düştüğünü, psikolojik sorunların arttığını gösteriyor. Bu, sadece bugünün değil, yarının da kaybı demek.

Hollanda’daki Türk toplumu bugün iki cephede mücadele etmek zorunda:

1. Mali Okuryazarlık ve Borçla Mücadele:
Borç, utanılacak bir şey değil; ama çözülmeden bırakılacak bir mesele de değil. Doğru bilgi, profesyonel destek ve zamanında müdahale, ailelerin yeniden nefes almasını sağlar.

2. Dil ve Kültürü Nesillere Aktarmak:
Kültür ve dil, ekonomik sıkıntıya rağmen korunmalı. Çünkü kimliğini kaybeden nesil, güçlü bir geleceğe yürüyemez.

Ekonomik sıkıntı geçici, kültürümüz kalıcıdır.

Kuşaktan Kuşağa Vakfı olarak biz, çocuklarımıza Türkçeyi sevdirmek, kültürümüzü yaşatmak için çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki ekonomik sıkıntılar gelip geçicidir; ama kaybolan kültür geri gelmez. Çocuğumuzun elinden tabletini alabiliriz ama dilini elinden alırsak, kimliğini de almış oluruz.

Sevgili okurlarım,
Borçlarımızı küçümsemeyelim, kültürümüzü de ertelemeyelim. Mali sorunlarımızı çözmek için profesyonel yardım almaktan çekinmeyelim. Ama aynı zamanda çocuklarımızın Türkçe konuşmasına, bayramlarımızı bilmesine, geleneklerimizi yaşamasına sahip çıkalım.

Çünkü bir ülkenin gücü, sadece ekonomisinden değil; kültürünü yaşatabilen halkından gelir.
Borçlar kapanır, ama kaybolan kültür geri dönmez.

NHaber.nl

Makalenin tamamını oku