Amsterdam/Rotterdam – Hollanda’da yaşayan Türk aileleri, gençlerin kültürel değerlerden uzaklaştığı ve geleneksel eğitim yapılarının zayıfladığı konusunda artan endişelerini dile getiriyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan Türk gençlerinin sokakta sosyalleşmesi ve sosyal medya üzerinden örgütlenmesi, ailelerde tedirginlik yaratıyor.
Geçmişten Günümüze: Değişen Eğitim Sistemi
Hollanda’daki Türk toplumu, geçmişte camilerde düzenli olarak yürütülen eğitici programların ve gençlik kurslarının günümüzde büyük ölçüde ortadan kalktığını belirtiyor. Eskiden sistematik olarak yürütülen bu programlar, gençlere milli ve manevi değerleri aktarma konusunda önemli bir rol oynuyordu.
Eskiden camilerimizde düzenli eğitici programlar vardı. Gençlere yönelik kurslar veriliyor, onlara kültürümüzü öğretiyorduk. Ancak son yıllarda bu sistem neredeyse yok olma noktasına geldi
Sokak Kültürü ve Sosyal Medya Etkisi
Özellikle Amsterdam, Rotterdam ve Den Haag gibi büyük şehirlerde yaşayan Türk gençleri, artık daha çok sokak köşelerinde ve işlek caddelerde bir araya geliyor. Bu durumun arkasında, gençlerim isteklerine cevap vermeme, organize edilmiş kültürel etkinliklerin azalması ve sosyal medyanın gençlerin buluşma biçimlerini değiştirmesi yatıyor.
Gençler, Instagram, TikTok ve WhatsApp gibi platformları kullanarak birbirlerini davet ediyor ve organize oluyor. Bu durum, ailelerin kontrol mekanizmalarının zayıflaması anlamına geliyor ve birçok aile bu durumdan endişe duyuyor.
Ailelerin Endişeleri
Hollanda’da yaşayan Türk aileleri, çocuklarının kültürel köklerinden uzaklaştığı konusunda ortak endişeler taşıyor. Özellikle üçüncü ve dördüncü kuşak gençlerin Türk kültürü ile bağlarının zayıflaması, aileler için büyük bir kaygı kaynağı.
Çocuklarımıza Türk kültürünü tam olarak öğretemiyoruz. Bu gidişata bir türlü dur dememiz gerekiyor,” diyen bir veli, durumun ciddiyetini özetliyor.
Kültürel Aktarım Sorunu
Uzmanlar, diaspora toplumlarında kültürel aktarım sürecinin her zaman karmaşık olduğunu, ancak Hollanda’daki durumun özellikle dikkat çekici olduğunu belirtiyor. Geleneksel aktarım mekanizmalarının zayıflaması, gençlerin kimlik arayışında farklı yollar bulmalarına neden oluyor.
Bu süreçte, gençler hem Hollanda toplumuna entegre olma çabası hem de kök kültürlerini yaşama isteği arasında kalıyor. Ancak bu dengeyi kurabilecek kurumsal yapıların yetersizliği, gençlerin kendi yollarını bulma zorunda kalmasına yol açıyor.
Çözüm Arayışları
Toplum liderleri ve aileler, bu soruna çözüm bulabilmek için yeni yaklaşımlar geliştirme ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Bunlar arasında:
Modern yöntemlerle kültürel eğitim programları geliştirmek, gençlerin ilgi duyacağı etkinlikler organize etmek, sosyal medyayı olumlu yönde kullanabilecek projeler üretmek ve aile-gençlik diyaloğunu güçlendirmek yer alıyor.
Hollanda’daki Türk gençliğinin yaşadığı kültürel aktarım krizi, yalnızca bir kuşak sorunu olmaktan çıkarak toplumsal bir mesele haline gelmiş durumda. Bu sorunun çözümü için aileler, toplum liderleri ve gençlerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Geleneksel değerlerin modern yöntemlerle aktarılması ve gençlerin bu süreçte aktif rol alması, sorunun çözümünde özellikle gençlere kulak verilmesi onlarla iyi iletişim kurabilen şahısların tesbit edilerek ortak projelere başlanılması kritik öneme sahip durumda.
Haber: Sedat Tapan