Kara sinek olma!

10 saat önce 25

İnternette dolaşan bir öyküdür bu, daha doğrusu bir deney. İhtimal o ki  okumuşuzdur. Ben de zamanın birinde okumuştum. Mevzubahis öykü ya da deney şöyle; Bir grup arıyla sineği bir şişeye koyuyorlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştiriyorlar. Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşüyorlar. Ama şişenin tabanı cam ve onların da yabancısı olduğu bir madde olduğundan çıkmayı başaramıyorlar. Bu arada sinekler, şişenin ağzına doluşuyorlar ve karanlıkta dışarı çıkıp kayboluyorlar. Ağzı açık olan şişeden karanlık tarafa doğru tek bir arı bile gelmiyor. Camın önünde ışığa doğru çabalarına devam ediyorlar. Öyküyü okuyunca insanın aklına hemen arıların salakça davrandıkları geliyor değil mi? Ancak birazcık başımızı kaşıyıp biraz daha detaylı düşününce, karşımıza dikilen gerçek çok daha farklı oluyor. Zira insana çok basitmiş gibi gelen bu deneyi birazda günümüzde cereyan eden olaylarla ilişkilendirecek olursak oldukça düşündürücü aslında. ** Arıların ne kadar akıllı varlıklar olduğunu hepimiz biliyoruz. Sinekler ise malum her yere konan hayvanlar. ‘ARI’lar ne kadar temizse adı üstünde, sinekler de o kadar iğrençtirler. Arılardan korkarız bizi sokarlar diye ama, sineklerden midemiz bulanır,  uzak durmaya çalışırız. Pisliktirler. Demem o ki; Evet, AK olan ışığa, aydınlığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuşkusuz. Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir. Ne tür engel olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir ve bu uğurda da gerektiğinde ölebilenlerdir. Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür bunu yaptıran. Kendine saygı, yaşadığı topluma saygıdır. Karanlıkta sıvışan kaçaklara gelince; karanlığa yürüyenlerdir onlar, karanlık düşüncelerdir, karanlık işlerde olanlardır. Şişenin ağzının karanlığa bakmasının onlarca hiç bir önemi yoktur. Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak varlıklardır. Sadece kendi yaşamları söz konusudur ve bu uğurda her şey mubahtır onlar için. Nerede yemek varsa, nerede rahat yaşayacaklarsa, nerede çok kazanacaklarsa oraya giderler. Onlar için karanlık olması önemli değildir. Açık ağız karanlık sığınaklarıdır çünkü; başları da sıkışınca izlerini rahatça kaybettirirler. Arıyı kovalamak isterseniz savaşır, engellere aldırmaz. Amacı sadece ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır ve değerleri için ölür. Hele de mevzu bahis ümmet olmak ise. Ama sinekler kaçarlar. Sonra yılışık-yılışık tekrar dönerler kovaladığınız yere. Her türlü pisliğe bulaşırlar, sonra da yiyeceklerinize, üstünüze, başınıza konarlar. Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına bırakırlar. Oysa sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler. Onlar için asıl amaç çoğalmak ve yayılmaktır. Denmek istenen şu ki; Zorluklar her zaman olacaktır belki ama önemli olan doğru bildiğiniz yolda dik ve onurlu bir şekilde aydınlığa yürümektir. Sabır ve inatla engeller bir gün mutlak aşılacaktır. Aşılamayan hiç bir engel yoktur. Ama cesaretle, ama basiretle. Sen yeter ki kara sinek olma. Vesselam,

Kara sinek olma! yazısı ilk önce Ufuk Media üzerinde ortaya çıktı.

Makalenin tamamını oku