Yıllarca, anonim bir türkü olarak dinleriz.
Büyük derleme ustası Muzaffer Sarısözen’in derlemesi diye geçer.
Oysa, çok yaygın bir görüse göre, bu türkü’nün , o yıllarda dünyanın en büyük mısır üreticisi olan Amerika’nın mısır yağını bizim ülkemize de pazarlamak için yaptığı propagandalardan biri olarak özel ısmarlama bir türkü olması!
Abd ile olan iliskiler, 1951 yılında , ekonomik yardım planı olan Marshall yardımı ile üst düzeydedir.
Ve bu yardımı almak ićin koşulan şartlardan birisi de bu mısır yağlarını alıp ülke geneline yaymaktır.
Zeytinyağı aleyhine reklamlar, propagandalar yapıldı.
Kansere neden oluyor diye uzmanlar açıklamalar yaptı, binlerce zeytin ağacı kesildi.
İşte bu türkü de onların bir eseri.
Zaten, türkünün devamında Atatürk’ün ” Köylü, milletin efendisidir” sözüne karşı, köylüyü aşağılıyan şu cümle yer alır.” Senin gibi cahile ben efendim diyemem aman”.
Bugün de köylü direniyor.
Egede, Akdenizde, Marmarada!
Bir avuç rant için kesilen güzelim zeytin ağaçlarına sahip çıkıyor.
Canını, iş makinelerinin önüne koyuyor.
Çünkü, zeytin onlar için hayattır, yaşamaktır, oksijendir.
Madenlerin zehrinden ölmektense, dozerlerin altında ölmeyi tercih ederiz demenin temsilidir.
İlk, 1993 yında memur olarak atandığım Balıkesir/ Erdek’te tanıştım zeytin ağacıyla, sonra ilişkim hiç kopmadı onunla ve ürünleriyle.
İlk İtalya seyehatimde, zeytinlikler ortasında bir bungolov kiralamış, onun altında kitabımı okumanın tadına varmıştım.
Sevilladan Granadaya o ağaçların ortasından seyehat etmiştim.
Yine Fas’ta Atlas dağlarında bile zeytinlikleri görmüstüm.
Yunan adaları’nın simgesidir zeytin ağacı!
Zeytinyağı, antik çağlardan bu yana gıdanın yanında, en çok aydınlatma da kullanılmıştır.
Ülkemizde ki arkeolojik müzelerde topraktan imal edilen çıraları görebilirsiniz.
Kur’an’da adı geçen ürünlerin basında zeytin gelir.
İşık anlamına gelen Nur Suresi 35. Ayet: “Allah, göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun durumu, ićinde kandil bulunan bir oyuk gibidir.
O kandil, bereketli bir ağaçtan( zeytin) ćıkan yağ ile tutuşturulur. O ağacın yağı, neredeyse nur( ışık) verir.
Aslında bu ayette, Mekke’yi görenler için bir Kur’an mucizesidir.
Kuşadasında , ülkemizin tek zeytinyağı müzesi yer alır.
” Olcatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi”.
Ben ziyaret ettim.
Zeytinyağının tüm tarihi evrelerini çok iyi bir şekilde öğrenip ayrılacağınız harika bir müze.
Mutlaka uğrayın.
Kur’an’da ismi farklı ayetlerde geçen bu ağac’ın verdiği ürünler, Allah’ın bize büyük bir nimeti ve şifa kaynağıdır.
Bu nimeti bolca verdiği ülkelerin başında ülkemiz gelir.
Bu büyük nimeti rant’a kurban etmeyin.
Bu kötülüğü yapmayın.
Köylü, bu milletin efendiliği görevini yine üstlendi ama onlara tüm bir millet sahip çıkmalı, destek vermeli.
Allah’ın nimetine saygı duyun ve Allah’tan korkun.
Kur’an’da geçen zeytin ile ilgili şu ayetleri verip , sizi Allah’a emanet edeyim.
” Yemin olsun, incire ve Zeytine” ( Tin Suresi, 1.Ayet.)
” Sina dağı çevresinde bir ağaç daha yarattık ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri zeytin’i verir.”( Mü’minun Suresi, 20. Ayet)
” Allah, o su sayesinde sizin için ekin, zeytin, hurma, üzüm ve diğer meyvelerden yetiştirmektedir.” ( Nahl Suresi, 11.Ayet)
Hz Peygamber bir hadisinde şóyle buyurur.” Kıyamet kopuyor olsa bile elinizde ki fidanı dikin”
Onun bu sünnetini uygulamak için yarışalım.
Görüsmek üzere.
Bayram Tan.
The post ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN! first appeared on Hollanda Haberleri.