Zelenski’nin Pabucu 

1 ay önce 34

ABD’nin Afganistan’dan çekilme görüntüleri, dünya kamuoyunun hafızasında tazeliğini koruyor.

 

Kabil Havalimanı’nda çaresizlik içinde uçağın gövdesine tutunan Afganlar, kısa süre içinde yere çakılarak hayatlarını kaybetti. Bu trajik sahneler, ABD’nin yıllarca piyon olarak kullandığı yerel unsurları nasıl yüzüstü bıraktığının en çarpıcı kanıtlarından biri olarak tarihe geçti.

 

Emperyalizmin çıkarları sona erdiğinde, kendisine bağımlı hale getirdiği unsurları bir an bile düşünmeden terk ettiğini gösteren bu olay, aslında tarihte defalarca tekrarlanan bir senaryonun günümüz versiyonuydu.

 

Bu hatırlatma, son dönemde ABD ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasındaki ilişkilere baktığımızda daha da anlam kazanıyor. Kendi kaderini Batı’nın çıkarlarına bağlayan ve emperyalistlerin ipiyle kuyuya inmeye çalışan Zelenski, bugün Ukrayna’nın içinde bulunduğu yıkımı bizzat yönetmiş bir figür olarak karşımızda duruyor.

 

ABD ve Avrupa, başlangıçta Ukrayna’yı Rusya’ya karşı bir ileri karakol olarak kullanırken, bugün gelinen noktada desteğin azaldığını ve Zelenski’nin adeta gözden çıkarıldığını net bir şekilde görebiliyoruz.

 

Yakın zamanda medyaya yansıyan görüntülerde, Trump’ın, Zelenski’yi aşağılayan, sorguya çeken ve bir ülkenin liderine yakışmayacak şekilde azarlayan tavırları dikkat çekiyor. ABD yönetimi, kendi belirlediği kurallar çerçevesinde hareket etmeyen hiçbir müttefikine saygı duymuyor ve çıkarları doğrultusunda en sadık dostlarını bile anında gözden çıkarabiliyor.

 

Zelenski’nin durumu da tam olarak bu. Başlangıçta “kahraman” olarak lanse edilen bir liderin, şimdi diplomatik nezaketten uzak bir şekilde itilip kakılması, emperyalizmin acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

 

Peki, bu sürecin Ukrayna için bilançosu ne oldu? Binlerce insan hayatını kaybetti, şehirler yerle bir oldu, ülke ekonomisi çöktü, doğal kaynakları Batı’nın şirketleri tarafından talan edildi. Milyonlarca Ukraynalı, Batı Avrupa’ya göç ederek ucuz iş gücüne dönüştü.

 

Savaşın yarattığı travmalar telafi edilemez bir noktaya ulaştı. Üstelik Ukrayna, bu süreçte ciddi toprak kayıplarına uğradı ve ülkenin geleceği belirsiz hale geldi.

 

Tarih, defalarca göstermiştir ki emperyalist güçler, kendi stratejik çıkarları doğrultusunda piyonlarını kullanır ve misyonları sona erdiğinde onları acımasızca bir kenara atar.

 

Zelenski örneği, sadece Ukrayna için değil, tüm dünya ülkeleri için ibretlik bir vaka olarak değerlendirilmeli. Üçüncü dünya ülkeleri, emperyalist güçlerin vaatlerine kanarak milli egemenliklerini riske atmanın bedelini çok ağır ödeyeceklerini unutmamalıdır.

 

Türkiye ve benzeri ülkeler, bu süreçleri iyi analiz etmeli ve kendi tarihinden dersler çıkarmalıdır. 20. yüzyıl boyunca Batı’nın çıkarlarına hizmet eden rejimlerin sonu, genellikle hazin olmuştur. Eğer kendi halkına yaslanmayan, ulusal bağımsızlık ilkesini benimsemeyen bir liderlik anlayışı benimsenirse, sonun Zelenski gibi olacağı kaçınılmazdır.

 

Zelenski’nin bugün yaşadığı diplomatik aşağılanmalar, aslında işin en hafif kısmı. Esas felaket, Ukrayna halkının karşı karşıya olduğu ekonomik, sosyal ve psikolojik yıkımdır. Ülkeler, tarihten ders almıyorsa, en azından günümüzde yaşanan olaylardan ibret almalıdır. Aksi takdirde, emperyalizmin piyonları için kaçınılmaz son hep aynı olacaktır: Kullanılıp atılmak ama esas bedeli halk ödeyecektir.!

Makalenin tamamını oku