SULARA GÖMÜLEN TARİH ZEUGMA

2 hafta önce 16

 

1-8 Kasım tarihleri arasında, çok güzel dostluklar kurduģum harika insanlarla, harika bir Güneydoğu ve Doğu Anadolu turuna eşim ile birlikte katıldık.

 

GüncelHaber artık cebinizde!WhatsApp’tan gündemi anında takip edin, haberler doğrudan telefonunuza gelsin. Katılmak için hemen tıklayın.

 

Önümüzde ki birkaç hafta bu gezim ile ilgili yazmak istiyorum.

 

Turumuz, Gaziantep’te başladı.

Bir Gastronomi şehri.

Harika bir kahvaltı sonrası ilk durağımız Zeugma mozaik müzesi oldu.

 

Fırat ve Dicle, binlerce yıl sularıyla bolluk ve bereket getirdi.

Bilinen ilk yerleşim, ilk tarım, ilk kentler, ilk devletler, ilk yazı bu iki nehrin etrafında meydana geldi.

Buraya ” Mezopotamya” dendi.

 

Fakat 1996 yılında yapımına başlanan Birecik barajı ile Fırat artık eski Fırat olmayacaktı.

O artık , içerisinden geçtiği tarihin, sanatın, kültürün, fıstık bahçelerinin üzerine büyük bir göl olmuştu.

 

Ne güzel demiş Hz Mevlana:” Su, geminin altında ise gemiyi yürütür, üstünde ise gemiyi batırır.”

 

O tarih gemisinden biriside “Zeugma antik kentidir.” Su, altından geçmesi gerekirken üstünden geçti.

 

Uzmanlarında kabul ettiği gibi büyük bir planlama hatası yapılmıştı ve bu kadim tarih bu hatanın kurbanı olmuştu.

Tıpkı Halfeti ve içimi çok acıtan Hasankeyf gibi!

20 000 dönümlük bu kadim antik kent’ten yerli ve yabancı arkeologlar ile halkin kısa süreli çabaları ile kurtarilabilen muhtesem mozaikler ve bir parça sutun!

 

Fakat , bu kurtarılanlar bu antik kent için devede kulak kalırdı.

O kulak bile, dünyayı kendine hayran bırakacak türden.

 

Ya birde deve’yi görselerdi!

 

Büyük İskenderin komutanlarından biri tarafından kurulan bu şehirin medeniyet’te ne derece ileri olduğu, sadece mozaik sanatına bakılarak anlaşılabilir.

 

Sasaniler tarafından yıkılan bu şehir, Fırat’ın taşıdığı Alivyonlar tarafından bu dünyada saklı kalmıştır yüzyıllar boyunca.

Adeta derin bir uykuya dalmışçasına!

 

Onu bu uykudan uyandıran, kaçak kazı yapan köylüler oldu.

” Herseyde bir hayır var” derler ya!

 

Ama, enerji’yi sudan karşılamayı, bu uygarlıklar tarihine tercih edenler onu ebedi uykusuna yatırdılar.

 

İşte, bugün bile o uygarlığa ulasamayacak olduğumuz, muhtesem mitolojik hikayeleri mozaiklere yansıtan ellere hayran kalarak gezdik müzeyi.

 

Kim bilir daha nice harikaları kaybetmenin yürek acısı ile!

Bu müzenin sembolü olan ” Çingene kızı” nın masum ve nereye giderseniz sizi takip eden ve adeta insanoğlundan hesap soran gözlerindeki hüzün gibi, bizimde kalbimiz ve gözlerimiz hüzünlü ayrıldık Zeugma’dan.

 

Enerji’yi güneşten, rüzgardan da elde edebiliriz.

Rabbimiz onları bu topraklara fazlasıyla verdi.

Ama, bir Zeugma’yı bir daha hiçbirsey bize veremez.

 

Gaziantep, 1921 yılında Fransızlara karşı direnisi ile kazandı ” Gazi” ünvanını.

Atatürk’ün nüfusa kayıtlı olduğu şehir.

 

Gastronomi alanında bence dünyada ilk sırada.

Hamamları, türkülere konu olmuş!

Sadece lahmacun ve baklava dan bahsetmek onun mutfağına büyük bir haksızlık!

 

Bakırcılar çarşısında baharat kokuları eşliğinde bir kahve içmek!

 

Bu güzel şehre ağzımda bir parça fıstıklı katmer tadı ile veda edip , bir başka kadim şehire doğru yol alıyoruz.

 

Allah’a emanet olun.

 

Bayram Tan.

 

 

 

 

 

The post SULARA GÖMÜLEN TARİH ZEUGMA first appeared on Hollanda Haberleri.

Makalenin tamamını oku