Öğretmenim

3 hafta önce 14

 

Bugün size Türkçe öğretmenim Nedret Koşar’dan bahsedeceğim.

 

GüncelHaber artık cebinizde!WhatsApp’tan gündemi anında takip edin, haberler doğrudan telefonunuza gelsin. Katılmak için hemen tıklayın.

 

Bir öğretmen, kaç çocuğun hayatını düşüncesiyle ve öğretmenliği ile aydınlattı bilemeyiz, fakat o çocuklardan biri kesinlikle benim.

 

Babam 1965 yılında, annem ise 1975 yılında Hollandaya gelen gurbetçilerden. Bu arada o senelerde gurbete gelen insanlar keyfi gelmediler ve bugün gelenlerden daha çok güçlük çektiler.

 

Bugün gelenler ise çok rahat. O yüzden sizden tek bir istirhamım var, o kuşağa dil uzatan bazı kendini beğenmiş ukalalar, o dilinizi fazla uzatmayın sonra kapı arasına falan sıkışıverir Allah korusun!

 

Neyse, konumuza dönelim! İlk okullarda benim zamanımda Türkçe dersleri vardı haftada 3 saat.

 

Benim öğretmenim Nedret Koşar 1974 yılının ağustos ayında İzmir’den Hollandaya ögretmen olarak gelmişti.

 

Kendisini ne yazık ki kaybettik, mekanı cennet olsun ve bizi aydınlattığı gibi aydınlıklar içinde uyusun.

 

 

Benim öğretmenim benim hayatıma ışık tutanların belki de en başında gelenlerdendir.

 

İlk okulda 8 sene boyunca bana Türkçe öğretti, bana Türkiye Cumhuriyetinin tarihini öğretti, bana istiklali öğretti, bana Sevr antlaşması ile Lozan antlaşmasının arasındaki farkı öğretti, bana halk oyunlarımızı öğretti, bana Mehmetçiği öğretti, bana dini öğretti, bana dinin siyasi amaçlar için kullanıldığı gerçeğinin temel bilgisini anlattı ve belki de en önemlisi, bana baş öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü öğretti!

 

 

Öğretmenliğin ne kadar kutsal olduğunu kelimelerle anlatamayız, fakat bana Nedret öğretmenimin öğrettikleri olmasaydı belki şuan bende kulaktan dolma bilgilerle cahilce Mustafa Kemal Atatürk düşmanlığı yapacaktım.

 

Kulaktan dolma bilgilerle cehaletin dibine vuran insanları da anlamış değilim zaten, bir Osmanlı sevdası tutturmuş gidiyorlar fakat tarihi ya bizler okuyamıyoruz ya da onlar okuyamıyor.

 

Orta doğu bilimleri mezunu olmasam gerçekten tarihi okuyamadığımı düşünecektim, fakat en basit örnek olarak Sevr ve Lozan antlaşmasının sınırlarına baktığımızda gerçekler düpe düz karşımıza çıkıyor.

 

Rahmetli dedemin birinci dünya savaşına katıldığını ve ardından Istiklal savaşına katıldığını babam ben küçükken anlatırdı, fakat Istiklal savaşının ne olduğunu bilmiyordum açıkçası.

 

Tam burada beynimin üzerine güneş gibi doğmuştu Nedret Öğretmenim.

 

Bana istiklal savaşını öğrettiğinde, hayalimde dedem artık büyük bir kahraman olmuştu. Bugün ben ucu bucağı görünmeyen bir cehalet kuyusunda boğulmadıysam bunun baş kahramanı Nedret öğretmenimdir.

 

Nedret öğretmenim hep: “kadın gibi özgürce istediğimi yapabiliyorsam bunu baş öğretmenimiz, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz” derdi.

 

O yaşlarda kadın olarak başlayan cümleleri tabi ki anlamazdım, fakat büyüdükçe o cümlenin aslında ne demek olduğunu anladım.

 

Evet, baş öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı bu kadar özgür olamazdık. İstediğimiz şekilde hayatımızı yönlendiremezdik. Gerçi ciddi bir “Millet ne der!” baskısından tutun saçma sapan mahalle başkısından çıkın, farklı türlerden baskılar hala hayatımızda ne yazık ki. Bunlarla mücadele derneği de kuracağım, Şeref Yoksunu Cahiller Derneğinin kurucu başkanı olmak da bize nasip oldu desenize!

 

 

Cennette bir yerlerden umarım burayı görüyorsunuzdur öğretmenlerim, beni ve bizleri aydınlıklara çıkarttığınızın için ne kadar teşekkür etsem azdır.

 

Vazifem, sizin öğrettiklerinizi gelecek nesillerle iletmek.

 

Öğretmenlerim, iyi ki varsınız. Hayatıma girmiş çıkmış, bana bilgilerini aktarmış, beni bilgilendirmiş ve en önemlisi bana hür ve özgürce düşünmeyi öğretmiş olan bütün öğretmenlerimi sevgi ve saygıyla anıyorum.

Loca Gündi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

The post Öğretmenim first appeared on Hollanda Haberleri.

Makalenin tamamını oku