NE OLDU BİZE

60 yılımızı kafamızın yarısıyla Türkiye’de, Türk siyasetinde ve Türk siyasetçilerinde geçirirken, bu topraklarda Türkiye’yi düşünmeden duramadık.

Hemen hemen her gün, her platformda Türkiye siyaseti üzerine sohbetlerimizle keyfimizi bile kaçırdık.

Saygıyı, sevgiyi unuttuk.

Birbirimize tahammül edemez hale geldik.

Aklımızı, düşüncelerimizi yaşadığımız ülkeye değil, hep Türkiye ve Türk siyasetiyle meşgul ettik.

Çalışmak yerine “hazır para gelsin de nereden, nasıl gelirse gelsin” dedik.

Haram mı, helal mi hiç düşünmedik. Hatta haram yiyenleri baş tacı yaptık.

Çocuklarımıza sarılmayı unuttuk.

Hemşeri derneklerimizle kendimizi ayrıştırdık.

Hollanda siyasi kurumlarının içinde yer almayı düşünmek yerine kendimizi ayrıştırarak siyasi parti kurma yanlışlığını yaptık ve Hollanda ırkçı siyasetçilerinin önlerini açarak onların başarışı olmalarını sağladık..

Sıkıntılarımızı, sorunlarımızı yaşadığımız Hollanda’da, Hollanda kurumları yerine Türk siyaseti ve Türk devletiyle çözmeye çalıştık. Onlar da bizlere Türkiye seçimlerinde oy kullanma hakkı verdi, biz oy kullandık, onlar da bizi siyasi amaçları için kullandı.

Yaşadığımız Hollanda’da mutlu olmayı beceremedik.

Herkes bir yana çekildi.

Ortamı boş bulanlar, çıkarları için her türlü hileyi ve düzenbazlığı yaparak hem Türk devletini hem de Hollanda devletini dolandırdı.

Tarihimize, kültürümüze, inancımıza sahip çıkamadık; kaybettik, unuttuk.

Boş boş oturan insanlar olduk.

Varlıkların en mükemmeli olan insan olma vasfımızı unuttuk.

Paylaşmayı, sevgiyi, saygıyı unuttuk.

Çocuklarımıza aile baskısı uyguladık, onları kendimizden uzaklaştırdık. Bizden kaçtılar.

Çocuklarımıza “nerede, ne işte çalışıyorsun, nereden para kazanıyorsun?” diye soracağımıza, eve getirip elimize bıraktıkları Euro’ların kaynağını sorgulamadık.

Kaybettik onları.

İntihar edenler, hapse girenler, polisle sürekli sorun yaşayan gençler haline geldiler.

Boşanma oranlarında %80’lere ulaşarak Hollandalıları geçtik.

“Ne oluyor bize?” diye sormadık.

Kutsal mekânlar olarak camiler inşa ettik; ancak Türkiye siyasetini oralara soktuk ve verilen görevleri başarıyla yerine getirdik.

İnsanları düşüncelerinden ötürü ötekileştirip uzaklaştırdık.

Kendi doğrularımızın hep doğru olduğunu düşünüp karşımızdakileri dinlemedik.

Yeri geldi, değerlerimize küfretmeyi marifet sandık.

Dağıldık sağa, sola.

“Hollanda’da doğduğum güne lanet olsun” diyen bir gençlik yetiştirdik.

Kendimizi ayrı tuttuk, Hollanda ile bütünleşemedik.

Ayrımcılığa ışık tuttuk.

İğneyi kendimize batıracağımıza hep Hollandalılara batırdık.

Evet, ayrımcılık yok değil.

İslamofobi dediler…

“Neden dediler?” diye araştırmadık.

Bizlerin korktuğu, rahatsızlık duyduğu kişilerden Hollandalılar da korktuğu için İslamofobi oluştu.

Müslümanlar olarak Hollandalılara örnek olamadık.

Müslüman olduk; lakin iyi insan olamadık.

Büyük halk ozanı Âşık Veysel’in dediği gibi:

“İki kapılı bir handa,

Yürüyoruz gündüz gece.”

Bu vesileyle, 2025 yılının tüm bu olumsuzlukların azalacağı ve yok olacağı bir yıl olmasını diliyorum.

Dostça selamlarımla,

Kamil Kopuz

kkopuz53@gmail.com

The post NE OLDU BİZE first appeared on Hollanda Haberleri.