Mısır’da Bir Hafta: Tarih, İslam ve İbretlerle Dolu Bir Yolculuk

1 hafta önce 26

Değerli Güncel Haber okuyucuları,

Geçtiğimiz hafta Mısır’daydım ve bu eşsiz ülkeyi keşfetme fırsatı buldum. Yolculuğuma Hurgada’dan başladım. Kızıldeniz’in eşsiz mavisini doyasıya seyrettim. Cam tabanlı bir tekneyle Kızıldeniz’in derinliklerindeki yaratılış mucizelerine şahit oldum. Bu, hayatımda unutulmaz bir tecrübe olarak yer etti.

 

Rabbimin yaratılışındaki kusursuzluğu, denge ve ölçüyü görüp bir kez daha secde ettim. Kur’an-ı Kerim’de buyrulduğu gibi: “De ki: ‘Yeryüzünde dolaşın ve Allah yaratmaya nasıl başlamış bir bakın!’” (Ankebut Suresi, 20. Ayet). Rabbimiz bizden, gezip yaratılış mucizelerini görmemizi, ondaki mükemmel dengeye şahit olmamızı istiyor. Mısır, bu konuda eşsiz bir örnek.

 

Mısır deyince akla gelen ilk yapılar elbette Giza Piramitleri. Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ayakta kalan bu muhteşem yapılar, insan aklını hâlâ zorlamaktadır. 170 bin işçinin, 20 yıl boyunca çalışarak inşa ettiği, 2 ila 20 ton arasında değişen tek parça taşlarla yapılan bu piramitlerin nasıl inşa edildiği tam olarak açıklanamamaktadır. Firavun unvanı taşıyan, ilahlık iddiasında bulunan zalim kişiler için inşa edilen mezarlar oldukları ise kesin.

 

Firavunların en büyük zalimliklerinden biri, Hz. Musa’nın doğduğu yılda erkek çocukların katledilmesi emridir: “Erkek çocuklarını öldürüp, kadınlarını sağ bırakacağız.” (A’raf Suresi, 127. Ayet). Ancak Rabbimiz, onun saltanatına son verecek olan Hz. Musa’yı, onun sarayında, eşinin elinde büyütmüştür. Allah her şeyin en iyisini bilendir.

 

Hz. Musa ve kardeşi Hz. Harun’a risalet görevi verilince, Firavun’a gidip tevhidi tebliğ etmeleri emredilmiştir: “Hani, Musa kutsal Tuva Vadisi’nde iken, Rabbi ona şöyle buyurdu: ‘Ey Musa, Firavun’a git. Onu imana davet et, şüphesiz o iyice azdı.’” (Nazi’at Suresi, 17. Ayet). Ancak Rabbimiz, tebliğin nasıl yapılması gerektiğini de vurgulamıştır: “Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki gerçeği hatırlar veya saygı duyar.” (Tâhâ Suresi, 44. Ayet).

 

Mısır’daki seyahatimde, bu ilahlık taslayan Firavunların mumyalarını Kahire’deki mumya müzesinde görmek, onların ne kadar aciz bir şekilde bir avuç kurumuş et parçasına dönüştüğünü hatırlatıyor. Rabbimizin sonsuz kudretine bir kez daha şahit oldum.

 

Bu gezi sırasında Luksor’da bulunan Karnak Tapınağı’ndaki devasa sütunlar, heykeller ve hiyeroglif yazılar, dönemin mimari ve sanat anlayışının ne kadar ileri olduğunu gözler önüne seriyor. Kur’an-ı Kerim’in Fecr Suresi, 10. Ayet’inde geçen “kazıklar sahibi Firavun” ifadesinin bu devasa sütunlar olduğuna şüphe yok.

 

Mısır’ın tarihi kadar, günümüzdeki turizm deneyimi de oldukça etkileyici. Turistler için oldukça güvenli bir ülke olan Mısır’da güvenlik üst düzeyde sağlanmış durumda. Ancak Kahire’de trafik tam anlamıyla bir kaos. Yemek konusunda hijyen açısından dikkatli olmakta fayda var. Mısır, gezdiğim tüm ülkeler arasında en ekonomik olanı diyebilirim.

 

Taksi kullanmadan önce pazarlık yapmak çok önemli, çünkü fiyatlar 700 paunddan 150’ye kadar düşebiliyor. Pazarlık, tüm alışverişlerde olmazsa olmaz. İslami eserler açısından da oldukça zengin olan bu ülkede, Selahaddin Eyyubi Kalesi, Mehmet Ali Paşa Camii, El-Ezher Camii, İmam-ı Şafi Camii, Hz. Hüseyin Camii ve El-Ezher Parkı gibi yerler mutlaka görülmeli.

 

Hollanda’dan turlarla gitmek yerine, uçak biletlerinizi alıp uygun otellerde rezervasyon yaparak yerel turlarla çok daha ekonomik bir seyahat gerçekleştirebilirsiniz.

 

Allah’a emanet olun.

Bayram Tan

 

 

Makalenin tamamını oku