Hollanda Vergi Dairesi’nin Camiler ve Çifte Vatandaşlık Sahiplerini Kara Listeye Alma Skandalı Devam Ediyor
Özcan Özbay
Hollanda’da, Vergi Dairesi’nin camilere bağış yapanları ve çifte vatandaşlığı bulunan kişileri kara listeye alma uygulaması devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda çıkan fişleme skandalının ardından, Vergi Dairesi’nin kullandığı sistemlerin halen aktif olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmalar, Hollanda Vergi Dairesi’nin, 2018’de sonlandırılması beklenen Risk Analiz Modeli (RAM) sistemini 2024 yılına kadar kullanmaya devam ettiğini gösterdi. Ayrıca, kurumun RAM’e benzer toplam 12 farklı sistem kullandığı ve bunlardan 5’inin hala faaliyette olduğu belirtildi.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Sistemlerin Amaçları ve Uygulama Yöntemi
KPMG tarafından yapılan bir araştırma, Hollanda Vergi Dairesi’nin kullandığı sistemlerin, vatandaşların verilerini analiz etmek amacıyla işletildiğini ve bunların bazılarının halen aktif olarak kullanıldığını ortaya koydu. Sistemlerin bazıları, vatandaşların bağış yapma alışkanlıklarını ve çifte vatandaşlık durumlarını izleyerek, şüpheli durumlar üzerinden denetimler yapmayı hedefliyor. Vergi Dairesi’nin kullandığı bu sistemlerin, yalnızca camilere bağış yapan bireyleri hedef aldığı iddia ediliyor. Bu durum, özellikle Hollanda’daki Türk ve Müslüman toplumu üzerinde ciddi endişelere yol açtı.
Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı’ndan Tepki
Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ömer Altay, bu durumu şiddetle kınadı ve hükümetten açıklama beklediklerini belirtti. Altay, yaptığı açıklamada, devletin bireylerin inanç temelli bağışlarını incelemesinin, hukukun temel ilkelerine ve anayasal haklara aykırı olduğunu vurguladı. Altay, özellikle camilere yönelik özel bir inceleme yapılmasının, hükümetin belirli bir dini topluluğu hedef aldığı anlamına geldiğini savundu.
Altay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Bağış Özgürlüğü Anayasal Bir Haktır: Her birey ve topluluk, anayasal haklar çerçevesinde dilediği kurum ve kuruluşlara bağış yapma özgürlüğüne sahiptir. Devletin, inanç temelli bağışları incelemesi, özgürlükçü demokrasi anlayışıyla bağdaşmamaktadır.
ANBI Statüsünün Varlık Nedeni Göz Ardı Edilemez: ANBI (Algemeen Nut Beogende Instelling) statüsü, kamu yararına hizmet eden kuruluşların bağış almasını güvence altına alır. Bu statüye sahip dini ve sivil toplum kuruluşları, zaten yasal denetim mekanizmalarına tabidir. Vergi Dairesi’nin camileri hedef alması kabul edilemez.
Vergi Dairesinin Hükümet Tarafından Görevlendirilmesi Kaygı Vericidir: Vergi Dairesi’nin yalnızca camilere yönelik bir inceleme başlatması, ayrımcı bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Eğer gerçek bir vergi denetimi varsa, bu denetimlerin tüm dini kurumları kapsaması gerekmektedir.
Hedef Gösterici Uygulamaları Reddediyoruz: Camilere yönelik başlatılan incelemeler, toplumsal barışı ve eşitlik ilkesini zedeleyen bir yaklaşım sergilemektedir. Diğer dini kurumlara benzer bir denetim uygulanmaması, ayrımcı bir tutumun göstergesidir.
Hükümetten Açıklama Bekliyoruz: Bu denetimlerin hukuki temele dayandığını ve neden yalnızca camilere ve Müslüman topluma yönelik yapıldığını öğrenmek istiyoruz. Eğer şeffaflık ve adalet söz konusuysa, aynı uygulamaların tüm dini kuruluşlara eşit şekilde uygulanmasını talep ediyoruz.
50 Bin Kişi Kara Listede
DENK Partisi Milletvekili Doğukan Ergin, Vergi Dairesi tarafından fişlendiği belirtilen yaklaşık 50 bin kişinin listesinin bulunduğunu açıkladı. Ergin, özellikle çifte vatandaşlığı olan ve cami dernekleri gibi Müslüman kuruluşlara bağış yapan kişilerin bu listeye dahil olduğunu belirtti. Ergin, söz konusu fişlemelerin haksız yere sıkı kontrol altında tutulan kişilerin haklarının teslim edilmesinin giderek daha zor hale geldiğini ifade etti.
Ergin, açıklamasında, “Bu duruma artık şaşırmıyoruz. Ancak Hollanda devletinin, haksız uygulamalar konusunda büyük bir temizlik yapması gerekiyor. Yabancı kökenli Hollandalılara yönelik ‘suçlu’ muamelesi sona ermelidir. Gerekirse, devlet dairelerini tek tek araştırarak bu durumu ortaya çıkaracağız” dedi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Toplumsal Barışı Tehdit Eden Uygulamalar
Hollanda’daki camilere ve Müslüman topluma yönelik yapılan bu uygulamalar, ülkedeki toplumsal barış ve eşitlik ilkelerini zedelerken, ayrımcılığa da yol açmaktadır. Bu tür uygulamalar, sadece cami bağışlarını hedef almakla kalmıyor, aynı zamanda çifte vatandaşlığı olan bireylerin toplumsal yaşamlarını daha fazla denetim altına almayı amaçlıyor. Uzmanlar, devletin dini özgürlükleri kısıtlayan bu tür girişimlerinin, Hollanda’daki etnik ve dini topluluklar arasında daha fazla gerilim yaratabileceğini ve toplumda ayrımcılığın artmasına neden olabileceğini belirtiyor.