Hollanda’da Yerel Siyasette Alarm: Belediye Meclis Üyelerinin Yüzde 15’i Görevini Bıraktı

Hollanda’da Yerel Siyasette Alarm: Belediye Meclis Üyelerinin Yüzde 15’i Görevini Bıraktı Hollanda’da yerel siyasette görev yapan belediye meclis üyelerinin önemli bir bölümü, mevcut görev döneminde koltuğunu bıraktı. Yapılan bir araştırmaya göre, 2022 yerel seçimlerinden bu yana meclis üyelerinin yaklaşık yüzde 15’i yerel siyasetten tamamen çekildi. Nieuwsuur’un, İçişleri Bakanlığı adına hazırlanan Staat van het Bestuur (Yönetimin Durumu) araştırma verilerini analizine göre, meclis üyelerinin en önemli ayrılma nedeni artan iş yükü ve görevin özel hayatla zor bağdaştırılması. Artan görevler, yarı zamanlı bir görev Son yıllarda belediyelerin sorumluluk alanları önemli ölçüde genişledi. Konut krizi, enerji dönüşümü, yoksullukla mücadele ve sığınmacıların barındırılması gibi ağır dosyalar artık yerel meclislerin gündeminde. Buna karşın belediye meclis üyeliği hâlâ resmi olarak yarı zamanlı bir görev olarak tanımlanıyor. Özellikle ülke genelinde sığınmacı merkezlerine karşı düzenlenen protestolar, yerel siyaset üzerindeki toplumsal baskının da arttığını gösteriyor. 1250’den fazla meclis üyesi ayrıldı 2022’de seçilen yaklaşık 8 bin 500 belediye meclis üyesinden 1250’den fazlası, görev süresi dolmadan yerel siyaseti terk etti. Yaklaşık bin meclis üyesi ise belediye başkanı veya encümen üyesi (wethouder) oldu. Görevden ayrılmaların büyük bölümü, dört yıllık dönemin ortasında gerçekleşti. Ayrılanların yaklaşık yarısı gerekçe olarak “kişisel nedenleri” gösterdi. Bu nedenler arasında iş-aile dengesinin kurulamaması, sağlık sorunları ve tükenmişlik öne çıkıyor. “Yerel demokrasi için endişe verici” Hollanda Belediye Meclis Üyeleri Derneği Başkanı Abdullah Uysal, tabloyu “çok endişe verici” olarak nitelendiriyor. Uysal’a göre meclis üyeliği, vatandaşla bağı koparmamak için özellikle yarı zamanlı tasarlanmış bir görev. “Eğer insanlar bu görevi işiyle ya da ailesiyle birlikte yürütemiyorsa, bu hem görev için hem de yerel demokrasi için zararlıdır,” diyor Uysal. Bazı yerel partiler için durum daha da kritik. Valkenswaard’daki “Samen voor Valkenswaard” partisi, yeterli meclis üyesi bulamadığı için faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kaldı. Tehditler resmi gerekçelerde yok, ama etkili Araştırmada, ayrılma gerekçeleri arasında tehditler doğrudan yer almasa da Uysal, özellikle sığınmacı politikaları nedeniyle yerel siyasetçilere yönelik baskı ve yıldırmanın arttığını söylüyor. “Son iki yılda agresyon ve tehditler ciddi biçimde yükseldi. Böyle bir ortamda insanlar doğal olarak ‘devam etmeli miyim’ diye düşünüyor.” Kadınlar ve büyük şehirler daha fazla etkileniyor Veriler, kadın meclis üyelerinin erkeklere kıyasla oransal olarak daha sık görev bıraktığını ortaya koyuyor. Ayrıca ulusal partilere mensup meclis üyeleri, yerel partilere kıyasla daha fazla ayrılıyor. Nüfusu 100 binin üzerindeki belediyelerde de görevden ayrılma oranı daha yüksek. Ermelo Belediyesi, 21 sandalyeden 9’unun boşalmasıyla en yüksek oransal kaybın yaşandığı belediye oldu. Eyalet bazında bakıldığında en fazla ayrılma Drenthe’de, en az ayrılma ise Limburg’da görüldü. Çözüm arayışları İçişleri Bakanlığı, yerel siyasetçilerin eğitimi ve desteklenmesi için her yıl 1 milyon avro ek bütçe ayrıldığını açıkladı. Ayrıca daha büyük belediye meclisleri oluşturularak iş yükünün dağıtılması da seçenekler arasında. Abdullah Uysal’a göre ise asıl ihtiyaç, daha güçlü destek mekanizmaları, daha iyi izin düzenlemeleri ve görev yüküyle orantılı bir ücretlendirme. “Meclisler toplumun bir aynası olmalı. Tam zamanlı çalışanlar ve aile sahibi insanlar siyasetten çekilirse, bu aynada ciddi bir eksiklik oluşur,” diyor.