Hollanda’da şirketler, işe alım öncesinde adaylar hakkında giderek daha fazla araştırma yapmaya başladı. Özellikle diploma sahteciliği ve yapay zekânın sahte belgeler üretmek için kötüye kullanılmasından duyulan endişe, işverenleri daha temkinli hale getirdi. İşverenler arasında “Güven iyidir, kontrol daha iyidir.” anlayışı yaygınlaşıyor. Son beş yılda iş başvurusu yapan kişilerin belgelerini ve referanslarını incelemek için kurulan “aday doğrulama” şirketlerinin sayısında da belirgin bir artış yaşandı.
Sağlık sektöründeki sahte diplomalar endişe yarattı
Geçen ay gün yüzüne çıkan sağlık sektöründeki sahte sertifika ticareti, kaygıları daha da artırdı. Bir soruşturma, sahte sağlık diplomalarının piyasada dolaştığını ortaya çıkardı. Bu yolla deneyimsiz 300’den fazla kişinin, engelli ve yaşlı bakımı gibi kritik görevlerde çalıştırıldığı belirlendi. Olay, yalnızca sağlık alanında değil, tüm iş kollarında güvenilirlik tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Bankalardan hukuk bürolarına geniş müşteri portföyü
Belge ve referans doğrulama şirketlerinin artışı, Hollanda Ticaret Odası verilerinde de görülüyor. Kuruma göre “soruşturma ve iz sürme hizmetleri” veren şirketlerin sayısı 2020’de 268 iken, bu yıl 353’e yükseldi. Bu şirketler sadece sağlık kurumlarına değil, bankalara, hukuk bürolarına ve büyük işletmelere de hizmet veriyor. Normalde işverenlerin de yapabileceği doğrulama işlemleri, zahmetli prosedürler ve evrak yükü nedeniyle dışarıya devrediliyor.
Aday doğrulama şirketleri hangi adımları izliyor?
Doğrulama şirketleri genel olarak diploma ve iş deneyimi teyidi, kimlik belgeleri kontrolü, sağlık meslek sicili BIG kayıtları ve VOG (iyi hâl/adlî sicil belgesi) sorgulaması yapıyor. Bunun yanı sıra adaylarla mülakatlar düzenleyerek dürüstlük değerlendirmesi gerçekleştiriyor. Sosyal medya hesapları ve özel yaşamda yürütülen ek faaliyetler de inceleme konusu olabiliyor. Bu durum, kişisel verilerin korunması açısından tartışmaları beraberinde getiriyor.
Kişisel veriler: Meşru gerekçe ve bilgilendirme şartı
Hollanda Kişisel Verileri Koruma Otoritesi (AP), bir adayın ya da çalışanın yalnızca meşru bir gerekçe bulunduğunda taranabileceğini vurguluyor. Bu nedenle işverenler, aday doğrulama şirketleri araştırmaya başlamadan önce hem adayları hem de çalışanları bilgilendirmekle yükümlü. Aksi halde, yapılan taramalar veri koruma yasalarına aykırı kabul edilebiliyor.
©Sonhaber.eu