Artık market alışverişi yapmak, sıradan bir ihtiyaç değil; neredeyse cesaret isteyen bir eyleme dönüştü. Hollanda’da vatandaş, market arabasını doldurmaktan çok, boş geçmeye alıştı. Aynı ürünlere her ay daha fazla para ödeniyor ama sepet hafif, poşetler yarım.
Geçen yıl bu zamanlar 100 euroyla yapılan alışveriş, bugün aynı içerikle 140-150 euroya mal oluyor. Resmî rakamlar enflasyonun geçen ay sabit kaldığını söylese de, halkın hissettiği gerçek bambaşka. Çünkü fiyatlar yerinde durmasa da, gelirler duruyor.
Üstelik işin içinde bir de “gizli zamlar” var. Aynı ambalaj, aynı ürün görünümünde ama içindeki gramaj azaltılmış. Yani tüketici fark etmeden daha az alıyor, daha çok ödüyor.
Alışveriş listeleri kısaldı, insanlar temel ihtiyaçlarını bile erteliyor. “Bu da kalsın, haftaya alırız” cümlesi artık mutfaklarda sıkça duyuluyor. Süt, yağ, un, bebek bezi gibi temel ürünler bile lüksmüş gibi fiyatlanıyor.
Ekonomistler, hissedilen enflasyonun resmi rakamların çok üzerinde olduğunu söylüyor.
Çoğu hane artık fiyat etiketine değil, sadece ne kadar dayanabileceğine bakıyor.
Market çıkışında ise poşetler hafif, ama omuzlar daha ağır.