Gökyüzüne Yazılan Diplomasi
15 Ağustos 2025 sabahı Alaska semalarında sahneye çıkan B-2 Spirit bombardıman uçağı dört F-35 eşliğinde gösteri uçuşu yaparak ilerledi. Trump ve Putin henüz görüşme salonuna girmemişken gökyüzünde verilen bu mesaj açıktı: Washington diyaloğa hazır olsa da caydırıcı gücünü her an hatırlatabilecek bir iradeye sahip olduğunu gösteriyordu.
Zirve öncesinde Trump, Putin’i resmî protokolden farklı biçimde karşıladı. İki lider, “The Beast” adı verilen zırhlı limuzine binerek pistte bekleyen savaş uçakları ve helikopterlerin arasından ilerledi. Bu görüntü diplomatik nezaketin ötesinde güçlü bir sahne yönetimiydi. Aynı saatlerde Anchorage sokaklarında yüzlerce kişi Ukrayna bayraklarıyla yürüyerek sloganlar attı. Protestolara izin verilmesi zirvenin toplumsal yansımasını görünür kıldı.
Üç saat süren toplantıda Putin’in beklentileri netti:
Donbas’ın tümünde kontrol,
Ukrayna’nın tarafsızlığı ve askerî kapasitesinin sınırlandırılması.
Kremlin bu taleplerin kabulünü beklemiyordu asıl hedef zamanı kendi lehine çevirmekti. Savaş uzadıkça Avrupa’nın mali yükü artacak, Amerikan kamuoyu
yorulacak, Batı’nın birliği sınanacaktı.
Trump masaya seçim hesaplarıyla iç içe geçmiş bir planla oturdu. Hava gücü gösterisiyle çerçeveyi çizdi ardından Putin’e tek bir mesaj verdi: Amerika ateşkese yönelen somut adımlar görmek istiyor. Washington’un amacı işgali tanımak yerine çatışmayı dondurmak ve seçim öncesinde güçlü bir liderlik görüntüsü üretmekti.
Üç gün sonra Washington’da ikinci sahne kuruldu. Trump önce Zelenski ile ve ardından Avrupa liderleri ve NATO Genel Sekreteri Rutte ile görüştü. Burada
Amerika’nın beklentisi açıktı: Avrupa güvenlik yükünü üstlenmeli, Ukrayna savunmasının ana omurgası Atlantik’in Avrupa kıyısında inşa edilmeliydi. Trump’ın hesabı şuydu: Amerika desteğini sürdürecek ama ilk bariyer Avrupa olacak.
Zelenski güvence arayışını net biçimde dile getirdi. NATO üyeliği ötelenmiş olsa da, 90 milyar dolarlık savunma paketi ve Madde 5’i hatırlatan taahhütler Kiev için bir yaşam hattı anlamına geliyordu. Ukrayna açısından mesele yalnızca askerî değil, devletin geleceğini garantiye alma çabasıydı.
Avrupa liderlerinin Washington’daki buluşması birlik görüntüsü verdi. Ancak perde arkasında farklı ajandalar öne çıktı. Paris stratejik özerklik arıyor, Berlin maliyetleri sınırlamaya çalışıyor, Roma enerji güvenliği önceliyor, Londra küresel rolünü pekiştirmek istiyor. Ortak açıklamalar verildi fakat bunların sahaya yansıması üretim kapasitesi ve mali kararlılıkla ölçülecek.
Türkiye bu denklemin doğrudan parçası olmadı. Yine de NATO üyesi olarak kurulacak güvenlik mimarisinin doğal bir aktörü. Ankara, Moskova ile ekonomik
bağlarını korurken, Batı ile ittifak çizgisini de sürdürmek zorunda. Bu hassas denge Türkiye’ye yeni bir diplomatik rol kazandırabilir aynı zamanda ciddi sınavlar da getirebilir.
Nihayetinde Alaska’dan Washington’a uzanan bu diplomasi trafiği bir dizi toplantının ötesinde küresel güç dengesinin yeniden yazıldığı bir süreçti. Washington caydırıcılıkla barışı birlikte kurgulamaya çalıştı, Moskova zamanı lehine çevirmeyi hedefledi, Kiev güvence aradı, Avrupa birlik görüntüsü verdi, Ankara denge politikasını sürdürdü. Önümüzdeki haftalar bu satrancın yönünü belirleyecek. Barış mı güçlenecek yoksa yeni çatışma alanları mı doğacak henüz bilinmiyor. Kesin olan tek gerçek barış masalarının ancak güç gösterisiyle ayakta tutulabildiği.
The post Gökyüzüne Yazılan Diplomasi first appeared on Hollanda Haberleri.