Eskiden birisi öldüğünde, “Ölü arkasından konuşulmaz, Allaha hesap verecek derdi” büyüklerimiz.
Şimdi ne olduysa oldu, ölenin ardından dil uzatmak marifet oldu. Ahlak yerini kine, vicdan yerini sosyal medya linçlerine, birlik ise kutuplaşmaya bıraktı.
Volkan Konak, sahnede, kendi türküsüyle hayata veda etti.
Ne güzel bir son aslında…
Seveni ağladı, dostları dua etti. Ama bir kesim var ki, ne kalbinde merhamet kalmış, ne dilinde edep.
Bir müftü çıkıp “geberdi” diyebiliyor.
Bu söz ne dine sığar ne insanlığa.
Volkan Konak bu memleketin türküsüdür.
O türküde memleket var, doğa var, aşk var, isyan var, halk var. O’nun hangi inanca sahip olduğu kimseyi ilgilendirmez.
O’nun Atatürkçülüğü de, memleket sevgisi de apaçık ortadadır. Ama bazıları için sevmek bile suç olmuş.
Bir insanı sevmek zorunda değilsiniz ama susmak bir asalet gerektirir.
Hele ki artık nefes almıyorsa…
Bu kadar mı düştük biz? Bu kadar mı kaybettik o güzel Anadolu terbiyesini?
Volkan Konak bu halkın kalbinde yaşamaya devam edecek. Ardından susmasını bilmeyenler ise kendi dillerine mahkum olacak.
Mahmut Erozturk