Derler ki bir zamanlar bir bilge sormuş: “Varlığın ana maddesi nedir?”
Ve dünya o günden beri aynı sorunun yankısıyla dönüyor.
Birileri “su” dedi. Çünkü su akar, değişir ama yok olmaz. Tıpkı hayat gibi. Belki biz de sadece bir damlayız sonsuz denizde.
Bir başkası “hava” dedi. Çünkü nefes almadan düşünemezsin ve düşünmeden var olamazsın. Belki de varlık, ilk olarak nefesle başladı.
Sonra “ateş” diyenler oldu. Çünkü yanmak, dönüşmektir. Ve her dönüşümde bir doğum saklıdır.
“Toprak” dediler kimileri. Çünkü her şey oraya döner. Her beden, her çığlık, her umut…Toprağın sabrında sessizce çözülür.
Ama sonra biri çıktı, ve dedi ki: “Hiçbiri değil.” “O, apeiron yani sınırsız olan.” “Ne başı var ne sonu. Ne su, ne toprak, ne ateş. Hepsi, ama hiçbiri.”
Demem o ki; insanlar binlerce yıldır soruyorlar: “Varlığın ana maddesi nedir?” Yani, arkhe nedir?
Cevap gözümüzün önündedir belkide. Toprakta. Taşta. Etten, kemikten, atomdan.
Varlığın özü, maddedir çünkü. Madde; ölü değil. Kör değil. O, hareketin ta kendisidir.
Durağan değil, dönüşen. Donuk değil, diyalektik. Her şey zıddıyla doğar, çelişkisinden büyür. Atomlar çarpışır, yıldızlar yanar, insan düşünür… ve tarih ilerler.
Düşünce bile, maddenin bir yansıması, çelişkilerin toplamıdır.
Bir elma düşer. Bir insan, düşünür. Ama her ikisi de aynı yasaya tabidir: hareketin zorunluluğu.
Madde, kendini düşünceye dönüştürür. Tıpkı ateşin duman olması gibi. Tıpkı tarihin, insana evrilmesi gibi.
Ve biz, maddenin bilince varmış hâliyiz. Evrenin kendi üzerine düşünen kısmı. Bu yüzden “arkhe nedir?” diye sorduğumda, cevap artık bir sır değil. Ne tanrısal bir nefes, ne kutsal bir plan. Cevap: Madde.
Ama durağan madde değil. Çatışarak ilerleyen, dönüşerek gelişen madde. Düşünce bile, onun hareket biçimlerinden yalnızca biridir.
Ve tarih, maddenin bilince dönüşmesinin sahnesidir.
İşte, varlığın ana maddesi budur. Yani ben, sen, taş, yıldız, kelime…Hepsi aynı özde birleşip, aynı yasayla yanıyor, aynı çelişkiyle sürükleniyor.
Bu varlığın sırrı değil , varlığın kendisidir.
Sonuç olarak demliği “Arkhe nedir?” diye kaynattığımızda, demliğimizden madde süzülüyor; ama kendi içinde konuşan, düşünen, değişen madde.
Çaydanlığınızda felsefe kayatmanız, demliğinizde düşünce süzmeniz dileklerimle hoşça olun.
The post FELSEFEYE GİRMEDEN FELSEFİ MONOLOG first appeared on Hollanda Haberleri.

4 hafta önce
85













Dutch (NL) ·
Turkish (TR) ·