Merhaba sevgili gönül dostum,
Uzun zamandır sana yazamadım, nedeni yok !
Yaşamın yoğun temposumu değil, unutkanlık ise hiç değil..
Peki neden soracaksın?
Bende bilmiyorum desem saçmalamış olurum.. İşte bazen böyle saçmalıyorum işte yaşlılığıma ver gitsin. Yaşam bazen karamsarlık, bazen unutkanlık, bazen oluşan sorunlar ve bitmeyen sorunlar, bazen insan sevdiğinden ve sevdiği insanlardan aldığı anlamsız tepkiler, anlamsız sözler, kırgınlıklar, önem verdiği insanlardan duymak istemediği sözler duyması, yaşamak için hiç bir şeyin anlam ifade etmediği anlar,tavırlara, sitemlere,akıl hocalığına varan söylemlere, sürekli aynı şeyleri duymaya karşı insan yoruluyor, yılıyor.
Yıkılmaya az zamanı kalan yorgun düşmüş binalar gibi hissediyor kendini insan..
Her an kara toprağa düşme korkusu yaşlarda olduğumuzdan mıdır nedir?
Geride bıraktıklarımız yaşamlarını yine sürdürürler, gülerler, eğlenirler, yeni arkadaşlıklar, yeni dostlar edinirler ve yaşama devam ederler.
Ama sen unutulur gidersin!
Sen ancak belki ölüm yıldönümlerinde ilk anlarda anımsanırsın!
Ama bizim dostluğumuz böyle değil!
Ben seni unutmadım!
Bu can bu bedende olduğu sürece de unutmayacağım.
Senin de unuttuğunu düşünmüyorum dostlar birbirlerini unutur mu?
Değil mi ?
Senin gibi biriyle tanıştığımdan ötürü çok mutluyum, sen harikasın ve sonsuza dek dostum olarak kalacaksın. Dostluğun gerçek anlamını seninle öğrendim ve seni bunun için seviyorum.
Nasılsın gönül dostum, sevgili dostum?
Her şey yolunda ise ben çok mutlu olacağimi biliyorsun.Konuşamıyoruz ama duyuyoruz yüreğimiz deki yangınları, sevgi ile birbirimizi sevdiğimizi,aşkları, sevdaları, güzellikleri dimi?
Hiç bir karşılık beklemeden birbirimize olan dostça hislerimizi biliyorsun dimi?
Ben seni bir İstanbul gezimiz sırasında Beykoz da sahilde balık ekmek satan bir satıcının mütevazi mekaninda iskemlelerde oturarak elimize aldğımız balık ekmeği iştahla yerken anımsadım. O balık ekmeğin tadı hala damaklarımda anımsıyorsun dimi hani bana demiştin “ bu kış gününde soğuk havada ne de güzel oldu nezih bir restaurant da yesen alamazsın bu tadı “ …..
Belki sen bir düğünde anımsanırsın, belki bir yazın bir makalen çıktığında gazetede, dergide veya bir fotoğrafına rastlarlar eski tozlu bir kitabın içinde veya bir fotoğraf albümü içinde veya bir fotoğrafını paylaşmış olur facebookda , twitter’de bir arkadaşın o zaman anımsanırsın!
Zaman nasıl da acımasızdır, insanların acımasızlığı karşısında!
İnsansın bir gün bir hata işlersin!
Bütün yaşamın alt üst olur !
En sevdiklerin acımazsızca saldırırlar üzerine linç ederler, veya linç etmek için ellerindeki bütün anjumanları kullanırlar..Tamam hata yaptım özür dilerim dersin, daha şiddetli gelirler üzerine, hemen hemen her gün olmasa da arada bir çiviyi gözüne , yüreğine sokarlar büyük bir keyifle..Oysa sen hatanı kabul etmiş özür dilemişsin..Ben ancak bizi Yaradan Yüce Allah’ ın bizlerin özürlerini kabul edeceğine inanıyorum , birde seni seven, yürekden seven dostlarının seni affedeceğine inanıyorum artık..
Neyse biraz saçmaladım yine bugün. Ama inan ki biraz kendimi anlattım sana..
Ne güzel anılar bırıktırmışız değil mi? Her zaman aklımdasın ve seni asla unutmayacağım. Çünkü sen edindiğim dostlarımın arasında en mükemmelisin..
Seni hayal edebileceğinden çok sevdiğimi hiç bir zaman aklından çıkarma.
Duruldum!
Rahatladım!
Keyif aldım bu sohbetten!
Sevgiyle kal gönül dostum…
Dostça selamlarımla….
Kamil KOPUZ