DEMOKRASİ VE SİYASET

4 saat önce 20

 

Sevgili okuyucular, bugüne kadar hiç siyasi yazılar yazmadım. Yazmak da istemiyorum. Siyasi yazılar konusunda oldukça beceriksizim. Bu yazımı bir çeşni olarak kabul edin lütfen.

 

Gündemi artık WhatsApp üzerinden de GüncelHaber’den takip edebilirsiniz. Haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesi için hemen tıklayın.

 

Gerçek demokrasilerde siyaset, erdemle yürütülür; bizde ise çoğu zaman erdem, siyasetin gölgesinde kalır.

 

Demokrasi ….

Halkın iradesini temsil etmesi gereken bir kavram, yani halk idaresi..

 

Demokrasi ne yazık ki kimi coğrafyalarda yalnızca seçim dönemlerinde hatırlanan bir süs cümlesine dönüşüyor.

 

Ülkemizde siyaset, olması gerektiği gibi fikirlerin çarpıştığı, halkın çıkarlarının savunulduğu bir arena olmaktan çıkıp; hakaretin öfkenin ve kişisel çıkarların dövüştüğü bir sahneye dönüşüyor..

 

Milletvekili dokunulmazlığının ardına sığınarak mertliğini kanıtlamaya çalışanların, aslında en büyük zaafiyeti sergilediğini görmek zor değil.

 

Çünkü hakaret, yetersizliğin sesidir. Hakikatin yerine bağırışı, ahlakın yerine kurnazlığı koyan bir siyaset, toplumu ileriye değil, uçuruma taşır.

 

Gelişmiş demokrasilerde siyaset hukukun kılavuzluğunda yürür. Bir siyasetçi yanlış yaptığında, yolsuzluğu tespit edildiğinde, görevinden ayrılmak zorundadır.

 

Hukuk önünde hesap verir. Hukuk kimsenin keyfine göre eğilip bükülmez. Yasalar kişilere göre değil, herkese eşit uygulanır.

 

Siyaset, meclis çatısı altında yapılır; hiç bir dini kurum, vakıf ya da sermaye gücü siyasetin rotasini belirleyemez.

 

Çünkü sistem bireyden güçlü değildir; bireyi korumak için vardır.

Gücü eline geçiren siyaset, “ ben yaparım, olur” anlayışına teslim olduğunda, ne hukuk kalır, ne de adalet.

 

Bu anlayış; ekonomiden toplumsal huzura, bireylerin yaşam kalitesinden, ülkenin itibarına kadar her şeyi zehirler. Çünkü hukuka saygı ile vatandaşa saygı birbirinden ayrılmaz. Biri yoksa, diğeri yalnızca bir slogandır.

 

 

Bír ülkenin demokrasisi, en güçlülerin değil; en zayıfların hakkını ne kadar koruyabildiğiyle ölçülür. Ve gerçek siyaset, milletin yüreğinde güven duygusu uyandırabilirsa anlam kazanır.

 

Adalet, siyasetin vicdanıdır.

 

Eğer bir ülkede hukuk, iktidarın çıkarlarına göre eğilip bükülüyorsa, meclisden çıkartılan yaslara ilk uymayanlar kendileri ise, mahkemeler bağımsız değil, yönetenlerin sesi haline gelmişse; orada siyaset artık halkın hizmetinde değil, gücü elinde tutanların gösterisindedir.

 

Seçimler yapılır, meclis toplanabilir, nutuklar atılabilir – ancak bütün bunlar bir tiyatronun sahneleri gibidir.Yasalar güçlüleri korur, zayıflar susturulur, siyasetçiler halkı temsil etmek yerine kendi rollerini oynamaya başlar.

 

Adaletin olmadığı yerde, demokrasi yalnızca bir dekor; siyaset ise güçlülerin tiyatrosudur.

 

Dostça selamlarımla,

Kkopuz53@gmail.com

 

 

 

 

 

 

The post DEMOKRASİ VE SİYASET first appeared on Hollanda Haberleri.

Makalenin tamamını oku