Damlanın Okyanusa Dönüştüğü Yer

3 gün önce 12

Kutsal topraklara yolculuk için ilk olarak Mekke’ye gitmek istiyorsanız, önce Cidde’ye inmeniz gerekiyor. Cidde’ye uçmadan önce, erkeklerin ihramlı şekilde uçağa binmeleri gerekir. Çünkü mikat sınırını geçmeden önce ihram giymek zorunludur. Bu, Hac ve Umre ibadetinin başlangıç noktasıdır. Kadınlar için ise ihram, kendi giysileridir.

Ben de Konya Havalimanı’nda, ihramlı bir şekilde Cidde’ye kalkacak uçağı heyecanla bekliyordum. Nihayet dualarımızı edip uçağa bindik ve yola çıktık.

Birçok seyahat yaptım. Ama bu, öyle sıradan bir turistik gezi değildi. Bu, manevî bir ziyaretti. Hz. Âdem’in, Hz. İbrahim’in, Hz. İsmail’in, Hacer annemizin ve insanlığa rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in şehrine; İslâm’ın doğum yerine yapılan bir yolculuktu.

Cidde’ye indikten sonra Mekke’ye hareket ettik.
“Lebbeyk, Allahümme lebbeyk” (Buyur Allah’ım, huzuruna geldim) sözleriyle girdik bu güvenilir şehre – Kur’an’ın tabiriyle.

Otelimize bavullarımızı yerleştirdikten sonra, yeryüzünde inşa edilen ilk mabede, Kâbe’ye doğru yürümeye başladık.
“Şüphesiz ki insanlar için kurulan ilk mabed, bereketli Mekke’deki Kâbe’dir.” (Âl-i İmrân Suresi, 96. Ayet)

Hz. Âdem tarafından temelleri atılan, daha sonra Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından inşa edilen, tarih boyunca defalarca yıkılıp yeniden yapılan ve son olarak Osmanlı padişahı IV. Murad tarafından tamir edilen bu mübarek yapı; çevresindeki devasa yapılar arasında mütevazı duruşuyla, etrafında tavaf eden binlerce insanı maneviyatıyla kendine çeken, siyah örtüsüne bürünmüş Allah’ın evi… Beytullah.

İlk görenin gözlerini yaşartan, manevî iklimin adeta yağmur gibi üzerimize indiği an…
Tavaf, ruhsal bir arınmadır. Allah ile kalbin arasına dünyalığı koymama hâlidir:
“Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer.” (Enfâl Suresi, 24. Ayet)
Ne yazık ki, bu ayet varken, kimilerini Allah ile kulun arasına koyuyorlar… Bu, başka bir konu.

Tavaf, Kâbe’nin etrafında yedi defa tam dönüşle yapılır. Ardından Safa ile Merve tepeleri arasında Say yapılır. Bu, Hacer annemizin, oğlu Hz. İsmail için su ararken yaptığı koşuşturmanın sembolüdür: Dört gidiş, üç dönüş.

Sonrasında erkekler saçlarını tamamen tıraş eder veya bir miktar keser; böylece ihramdan çıkılır ve normal hayata dönülür. Kâbe’nin bulunduğu alana erkekler ihramsız giremez. Ancak ikinci ve üçüncü katlarda tavaf, normal elbiseyle yapılabilir.

Bir hac mevsimi daha başladı. Arefe günü, hacı adayları Arafat’ta vakfeye durmak zorundadır, hacı olabilmek için. Zira Peygamber Efendimiz (SAV), “Hac, Arafat’tır” buyurmuştur.
Arafat, Hz. Âdem ile Hz. Havva’nın buluştuğu yerdir. Aynı zamanda Peygamberimizin tek haccında insanlığa seslendiği, tarihe geçen veda hutbesini okuduğu mekândır.
“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir.”
Öyle mi gerçekten?
Öyle olsaydı, Gazze’de kardeşlerimiz yanar mıydı? Arakan’da, Myanmar’da bu kadar acı çekerler miydi?

Arafat…
Yazımın başlığı olan “Damlanın okyanusa dönüştüğü yer” işte tam da burasıdır.

Müzdelife’ye yönelip geceyi orada geçirmenin ardından Mina’ya geçilir. Orada sembolik olarak şeytan taşlanır. Ama unutulmamalı: Asıl taşlanması gereken, içimizdeki şeytandır. Kalbimizdeki nefistir.
Hacı olmak, bir inancın sorumluluğunu üstlenmektir. Vebalinin artmasıdır.

Mekke’de Hz. Hatice annemiz başta olmak üzere, Cennetü’l-Muallâ Kabristanı’nda sahabeleri ziyaret eder, onların çileli mücadelesini hissedersiniz.

Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’na çıkıp ilk vahyin sesini duymaya çalışmak…
Sevr Mağarası’nda Hz. Ebûbekir’in endişesini hissetmek…
Taif’te, çocukların attığı taşlara karşı bedenini siper eden peygamberin hâlini düşünmek…
Bağlarından koparılan bir salkım üzümün O’na ikram edildiği o an…

Son gün geldiğinde, buğulu gözlerle, bir sevgiliden ayrılır gibi Kâbe’ye veda edilir.

On gün doldu. Artık Medine’ye gitme zamanı. Peygamberimizi ziyaret edip geri dönme vakti…
Tüm hacı adaylarının hac ibadeti mübarek olsun.
Bu yolculuk barışa, kardeşliğe, dostluğa ve insanlığa vesile olsun.

“Orada apaçık deliller vardır; İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Gücü yetenlerin orayı haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır.” (Âl-i İmrân Suresi, 97. Ayet)

Allah’a emanet olun.

Bayram Tan

The post Damlanın Okyanusa Dönüştüğü Yer first appeared on Hollanda Haberleri.

Makalenin tamamını oku