İnsanlık tarihini ileriye taşıyan büyük buluşlar vardır: Ateş, tekerlek, yazı, penisilin, buhar makinesi, elektrik…
Bunlar yaşamın konforunu artırdı, ömrü uzattı.
Ama insanın uygarlık yolculuğundaki en büyük buluşu devlet oldu.
Çünkü devlet, insanın yarattığı artı değerin nasıl paylaşılacağını belirleyen; bu paylaşımı kurallar çerçevesinde ortak yaşama dönüştüren örgütlenmedir.
İnsanlığın uygarlaşması, işte bu artı değerin giderek daha adil paylaşılır hale gelmesiyle mümkün olmuştur.
Ve bu tarihsel yürüyüşün en ileri, en insancıl biçiminin adı Cumhuriyettir.
Bilimsel buluşlar insanın doğaya egemen olmasını sağladı;
Cumhuriyet ise insanın insana kulluğunu bitirdi.
Cumhuriyet, ağaların, beylerin, sultanların, şeyhlerin hükümranlığına karşı aklın, bilimin ve halk iradesinin zaferidir.
İnsanı kul olmaktan çıkarıp yurttaş yapan; doğuştan ayrıcalıklara değil emeğe dayanan bir düzendir.
Cumhuriyet, insanı etnik kökenine, mezhebine, sınıfına göre değil, yurttaşlık bağıyla eşitleyen bir devrimdir.
Cumhuriyet hiçbir millete altın tepside sunulmadı.
Her Cumhuriyet, emekle, kanla, fedakârlıkla kuruldu.
Biz de Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı verilen Kurtuluş Savaşı’nın sonunda Cumhuriyeti kazandık.
Anadolu’nun her karış toprağı, özgürlük ve bağımsızlık uğruna can verenlerin kanıyla sulandı.
Cumhuriyet, bu toprakların alın terinden, gözyaşından ve umudundan doğmuş bir halk eseridir.
Bugün insanlık bilimin ve teknolojinin doruklarına ulaşmışken,aklın değil çıkarın; vicdanın değil hırsın yön verdiği bir cinnet çağından geçiyoruz.
Bizler de Cumhuriyet devrimlerinin birer birer budandığı, yurttaşın yeniden tebaa yapılmak istendiği karanlık bir dönemin içindeyiz.
Ama Türk milletinin lügatında “umutsuzluk” diye bir kelime yoktur.
Norveçlilerin zor zamanlar için söylediği bir söz vardır:
“Zorluklar karşısında Mustafa Kemal gibi düşünmek.”
Evet, bugün bize düşen tam da budur: Mustafa Kemal gibi düşünmek.
Aklı rehber edinmek, bilimi pusula yapmak, cesareti kuşanmak.
İstiklâl Marşımız nasıl başlar?
Korkma!
Korkmayacağız.
Çünkü biliyoruz ki Türk milleti için her zaman bir Samsun Limanı vardır.
Ve o limana gidecek bir Bandırma Vapuru da vardır.
Yeter ki inanalım…
O vapura binecek Mustafa Kemalleri, bu milletin bağrından her zaman çıkarır.
Cumhuriyet yalnızca bir yönetim biçimi değildir;
insanın kendi kaderine sahip çıkma iradesidir.
Ve o irade, bu topraklarda yaşamaya devam ediyor.
Çünkü Cumhuriyet, bu topraklarda insan olmanın onurudur.
The post Cumhuriyet first appeared on Hollanda Haberleri.

1 ay önce
38













Dutch (NL) ·
Turkish (TR) ·