Cahiliye Dönemi Ekonomisi

1 ay önce 26

Mekke’nin en önemli ekonomisi ticaretti.

Mekkeliler genel olarak tüccardılar.

Bu tüccarlardan biriside Hz Peygamberdi.

 

Çocuk yaşta, amcasi Ebu Talip ile , Şam civarlarına giderdi.

Daha sonradan eşi olacak Hz Hatice’nin kervanlarının sorumluluğunu almıştır.

 

Bütün peygamberlerin, ayni zamanda meslekleride vardı.

Kur’an’da Hz Davut’un demircilik yaptığı belirtilir.

Hz İsa, marangozdu.

Peygamberimiz ise tüccardı.

İbni Haldun derki; Yöneticilik ve memurluk bir meslek değildir.

Bu kisilerin meslekleri de olmalıdır.

Ticaret sayesinde, insanlar insanlarla, kültürler külturlerle, inançlar inançlarla kaynasmıştir Mekkede!

 

Bu ticaretlerin hacmi, 2500 deve’yi bulmaktaydı.

 

Panayırlar, çok önemliydi.

Peygamber efendimiz, tebliğini en çok bu panayırlarda gerceklestirmeye çalışirdi.

Tabiki, amcası ve en büyük düşmanı Ebu Leheb’in tüm engelleme çabalarına rağmen!

 

Ticaret ürünlerinin başında, çekirdeği ve lifine kadar faydalandıkları hurmaydı.

Bugün bile öyle.

Buna, bizzat kendim Mekke ve Medinede şahit oldum.

Diğer bir ticaret esyası köle ve cariyelerdi.

Evet, bunlar, esya olarak, mal olarak görülürdü.

Yusuf suresi, 19. Ayette; Hz Yusuf’un bir kervan tarafindan bulunup Mısırda köle olarak satıldığı belirtilir.

 

Basta deve olmak üzere hayvan ticareti ve tabiki dericilik çok yapilan bir ticaretti.

Ebu Süfyan, Şam’da Bizans Imparatoru Heraklios ile görüsmesinde kendisine deri ürünleri hediye etmiştir.

Şarap ve Sirke ticareti!

Ebu Leheb, bu konuda en zengin tüccardı.

Taif’te bağları ve üretim yerleri vardı.

Taif’teki bağlarıda ziyaret etmistim.

 

Mekkede tahil üretimi yoktu.

Tahil, güneydeki Yemame bölgesinden gelirdi.

Deve, arabın herseyidir.

Bugünün logistik aracı gibidir.

Onun yanında, etinden, sütünden, yününden yararlanılirdi.

Hatta, bir bedevi , peygamberimize; Cennette deve varmı diye sormuş, efendimizde gülumseyerek var demiştir.

 

Çok ilginç bir bilgi vereyim.

Bölgede, ciddi manada altın madenleri vardı.

MÖ 1500’li yıllardan itibaren bölgeye bu madenler icin, firavunlar dahil ,seferler düzenlemişlerdir.

Bu madenlerde, Hindistandan gelen işçiler çalışmışlardır.

Hatta, bunlarla gelen budist rahipler, kendi mistik inançlarını, putperestliğe sokmuşlardır.

 

Al-İ İmran Suresi, 75. Ayette, peygamberimizin dinar ve dirhem kullandığını biliyoruz.

Bu ayette; Hristiyan ve Yahudilerden de para konusunda dürüst insanların olduğu belirtilir.

Bu paraların üzerinde imparator Heraklios’un resimleri vardı.

Muhtemelen , Iskenderiye veya Antakya’da basılan paralardı.

Mekke ve Medinede bu paralar kullanılmıştır.

 

Bölgede değer verilmeyen tek şey ilimdi.

İşte, İslam, ilmi öne çıkarmıştır.

Belki, o yüzden rabbimizin ilk emri”Oku” olmuştur.

Cahiliye toplumunda, esas olan kabilecilik ve menfaatti.

Oysa, İslama göre, devletin malı halkın vergileriydi.

O yüzden, Ebu Zer, Muaviye’yi , satafatlı yasayışı sebebiyle siddetli sekilde elestirmiştir.

 

Ekonomi, haramsız, adil bölüşüm ve ölçülü kazanç üzerine olmalıdır.

Hz Peygamber, bugünede büyük bir mesaj niteliğinde şöyle buyurmuştur; Bir kişinin ibadetinden çok dirhem ile münasebetine bakın.

 

Allaha Emanet Olun.

Bayram Tan.

 

Makalenin tamamını oku