Bir Tören Oldu… Kimileri Sustukça, Daha Fazla Anlattı

Dün akşam Rotterdam’da, sessiz ama etkisi güçlü bir anma gerçekleştirildi.
Hollanda’da yaşamını yitiren gazeteci dostlar için düzenlenen bu özel törende, ne bir kürsü vardı ne de protokol konuşmaları. Ama salondaki herkes, neden orada olduğunu çok iyi biliyordu: Bir gazeteciyi, bir dostu, bir hafızayı anmak için.

Anma programı, Klooster salonunda yaklaşık 50 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Zeki Baran, Rukiye Gür, Özcan Özbay ve Mahmut Eröztürk’ün öncülüğünde organize edilen bu anlamlı etkinlik, sadece vefat eden gazetecileri hatırlamakla kalmadı; hayatta kalanlara da derin bir mesaj verdi.

Törende isimler yüksek sesle okunmadı. Sahneye çıkılıp nutuklar atılmadı. Ama herkes kalbinde bir ismi taşıyarak gelmişti.
Şadi Tatlı, Kamuran Sümercan, Coşkun Yeğenoğlu, Hüseyin Torunlar, Hikmet Gür ve Yalçın Çakır… Her biri, Hollanda’daki Türk basınının bir dönemine damga vurmuş, toplumun sesi olmuş insanlardı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, katılımcılar sessizce anılarını paylaştı. Kimi bir bakışla, kimi gözyaşıyla, kimi sarılarak…
Tören boyunca kelimeler yerini duygulara bıraktı.

“Seni Seviyorum” Demeyi Ertelemeyin

Gecenin sonunda ise tek bir cümle, herkesin içinde bir yere dokundu:
“Sevdiklerimize yaşarken ‘Seni seviyorum’ demekten çekinmeyelim.”

Bu söz, salonda yankılanan en güçlü mesajdı. Çünkü anmak, sadece geçmişe bakmak değil; bugünü daha anlamlı yaşamak için bir fırsattı.

Vefa Gösterişli Olmak Zorunda Değil

Tören, yapılan ikramlar ve samimi vedalarla sona erdi. Ama salondan ayrılan herkesin yüreğinde aynı düşünce vardı:
Vefa, sessizce de anlatılır. Bazen sustukça daha çok şey söylenir.

The post Bir Tören Oldu… Kimileri Sustukça, Daha Fazla Anlattı first appeared on Hollanda Haberleri.