Avrupa Parlamentosu Teknoloji Şirketlerine Karşı Daha Sert Önlemler İstiyor

Avrupa Parlamentosu, teknoloji devlerinin artan gücü ve demokratik süreçler üzerindeki etkisi konusunda harekete geçilmesi gerektiğini belirterek Avrupa Komisyonu’na baskı yaptı. Strazburg’da düzenlenen oturumda, sosyal medya platformlarının seçimlere müdahale riski ve dezenformasyonun yayılması gibi sorunlar ele alındı. Parlamento üyeleri, sosyal medya şirketlerinin mevcut kurallara uyması için daha sıkı denetim ve cezalar talep etti.

Özellikle Elon Musk’ın Avrupa siyasetine yönelik müdahaleleri ve TikTok’un Romanya seçimlerinde dezenformasyona olanak tanıdığı iddiaları, tartışmaların merkezinde yer aldı. Almanya ve Polonya’da yapılacak seçimler öncesinde sosyal medyanın etkisine yönelik endişeler ise giderek büyüyor.

Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen Dijital Hizmetler Yasası (DSA), çevrimiçi platformlarda nefret söylemi, dezenformasyon ve yasa dışı içeriklerle mücadele etmeyi hedefliyor. Ancak milletvekilleri, bu yasanın uygulanması konusunda Komisyon’un yeterince hızlı hareket etmediğini düşünüyor. VVD milletvekili Bart Groothuis, yasa ile ilgili daha somut adımlar atılması gerektiğini vurgularken, bazı üyeler kurallara uymayan platformlara ciddi cezalar verilmesini önerdi.

Avrupa Komisyonu Üyesi Virkkunen, mevcut soruşturmaların devam ettiğini ve sosyal medya devlerinin davranışlarını dikkatle izlediklerini belirtti. Ancak Virkkunen, alınacak kararların hukuki geçerliliğini sağlamak için temkinli hareket ettiklerini ifade etti. Buna rağmen Avrupa Parlamentosu üyeleri, daha güçlü yaptırımlar uygulanması konusunda ısrarcı.

ABD’den gelen tepkiler ise Avrupa Birliği’nin teknoloji şirketlerine yönelik sert tutumunu zorlaştırıyor. Amerikan hükümeti, X (eski Twitter) ve Meta gibi şirketlere yönelik müdahalelerin ABD-AB ilişkilerini etkileyebileceği uyarısında bulundu. Avrupa’nın bu süreçte hem demokratik değerlere sahip çıkması hem de uluslararası ilişkilerde dengeyi koruması gerektiği vurgulanıyor.

Avrupa Parlamentosu’nun teknoloji şirketlerine karşı daha kararlı bir tavır sergilemek istemesi, demokratik süreçlerin korunması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak bu adımların uygulanabilirliği ve sonuçlarının ne olacağı, önümüzdeki dönemde şekillenecek.